Cihan’ın ifadesiyle Şansalanlar memnun olur Sumru, Nuh ve Tahsin yıkılır. Melek ve Cihan ise aşklarına rağmen birbirlerine derin yaralar açmaya devam eder. Cihan’ın Melek’e olan öfkesi dinmezken Melek’in de Cihan’a olan hayal kırıklığı katlanır. Nuh, kardeşini yalnız bırakmaz ama Cihan’a karşı intikam arzusuyla dolar. Sevilay ise Cihan’ı yaptığı yanlışlardan döndürmeye çalışır. Ama Cihan’ın hem aşkı hem de öfkesi öğreneceği gerçeklerle sınanacaktır. Sumru’nun, Tahsin ve ikizlerin yanında olması Şansalanları rahatsız eder. Sumru, Şansalanlara karşı boyun eğmez ama karşısına çıkacak diğer tehlikeler eski yaraların hatırlanmasına sebep olacaktır.
The Şansalans are pleased with Cihan's statement, while Sumru, Nuh and Tahsin are devastated. Melek and Cihan continue to inflict deep wounds on each other despite their love. While Cihan's anger towards Melek does not subside, Melek's disappointment in Cihan multiplies. Nuh does not leave his sister alone but is filled with a desire for revenge against Cihan. Sevilay tries to turn Cihan away from his mistakes. However, both Cihan's love and anger will be tested by the truths he will learn. Sumru's presence with Tahsin and the twins disturbs the Şansalans. Sumru will not give in to the Şansalans, but the other dangers she will face will cause old wounds to be remembered.