Ilgaz’ın Yeliz’in peşine kararlı düşüşü, çok hızlı bir şekilde onu bir tuzağa doğru çekmektedir. Ilgaz’ın gün boyu attığı her adımının üzerinden tekrar ve tekrar pür dikkat geçen Ceylin’i çok sıkıntılı zamanlar beklemektedir. Evde Ilgaz’ı soran ve sürekli sayıklayan bir Mercan vardır üstelik… Diğer taraftan da duruşma günü gelen Çınar için, içeriden çıkmasının anahtarı olan Dilan’ın bir an önce bulunması ve ifade için ikna edilmesi gerekmektedir. Yekta Bülent’ı kıskıvrak yakalama planında ters köşe olmak üzeredir. İyice köşeye sıkışan ve artık hareket sırası kendisine geçen Yekta için tehlike çanları gürültüyle çalmaktadır. Ilgaz, ölümünün nasıl olmasını istediğini soran ve cevap isteyen katil ile burun burunadır; adeta kendi ölümünün gözlerinin içine bakmaktadır. Sevdiklerinin yanında olmadığı bir dünyada her yanıt büyük bir manasızlık taşımaktadır. Seçimi onu hiç beklenmedik, sonu meçhul, herkesten uzak bir yolculuğa çıkaracaktır.
Ilgaz's determined pursuit of Yeliz quickly leads him into a trap. Moreover, right at the top of the conspiracy is a psychopath who everyone knows has his own methods but whom they have never been able to put flesh on the bones. Ceylin, who has been paying close attention to Ilgaz's every step all day long, is in for a very troubled time. On the other hand, Çınar, whose trial day has come, needs to find Dilan, who is the key to getting out of jail, as soon as possible and convince her to testify. Yekta is about to turn a corner in his plan to catch Bülent by the hand. The danger bells are ringing loudly for Yekta, who is now cornered, and it is his turn to act. Ilgaz is nose to nose with the killer, who asks him how he wants his death to be and demands an answer he is almost looking into the eyes of his own death. In a world where his loved ones are not with him, every answer is meaningless. His choice will take him on an unexpected journey with an unknown end, far away from everyone.