Burak’ın kaçırılması Zuhal’i mahveder. Bir an önce oğluna kavuşmak için emniyet ve adalet güçlerini seferber eder. Bir yandan da kendisini her şeyden sorumlu tutan Hasan’ın içeriden çıkması için son kozunu oynayacaktır. Güneş, yeni öğrendiği gerçekle alt üst olan hayatının hesabını sormak için bir an önce Hasan ile yüzleşmek istemektedir. Diğer taraftan Suphi de Mesude’den asla vazgeçmeyeceğini belirtir ve sürpriz bir hamleye girişir. Hasan dışarı çıkınca kendisini cevaplanması gereken soru ve sorunların içerisinde bulur. Bunlardan en ağırı Burak ile yapmak zorunda olduğu konuşmadır. Henüz aralarındaki hiçbir şey düzelememişken Burak’ın verdiği ani karar, Zuhal ve Hasan’ı da onun arkasından sürükleyecektir. Bunun dönüşü olmayan bir yolun başlangıcı olduğundan habersizdirler.
Burak’s kidnapping devastates Zuhal. Determined to reunite with her son as soon as possible, she mobilizes law enforcement and the justice system. At the same time, she plays her final card to get Hasan released, despite blaming him for everything. Güneş, shaken by a newly uncovered truth, is desperate to confront Hasan and demand answers. Meanwhile, Suphi makes it clear that he will never give up on Mesude and takes an unexpected step. Once Hasan is released, he finds himself caught in a web of unanswered questions and unresolved conflicts. The most difficult of them all is the conversation he must have with Burak. Just as their relationship remains strained, Burak makes a sudden decision — one that inevitably pulls Zuhal and Hasan along with him. Unaware that this marks the beginning of a path with no return, they are thrust into a journey that will change their lives forever.
