Zuhal ve Hasan, tam rahat nefes alacakken Burak’ın itirafı her şeyi karıştırmıştır. Üstelik bu kez hiç suçunun olmadığı bir olayla itham edilmektedir. Şimdi onlara düşen, her şeyi bir kenara bırakıp beraberce oğullarının suçsuz olduğunu kanıtlamaktır. Zuhal artık kendi hayatını kurmaya kararlıdır. Bu uğurda yapılacak ilk şey, evi kiracıdan kurtarmaktadır. Bunun için tüm aile seferber olur. Öte yandan Hasan da oğullarını ve Güneş’i tekrar kazanmak, onlara “baba” olabilmek için büyük bir savaş vermektedir. Birliktelikleri pek çok fırtınalardan geçmiş, badireler atlatmış ve onlara üç çocuk hediye etmiş Zuhal ve Hasan’ı bir dönüm noktası beklemektedir. Hem kendileri için hem de çocukları için bir arada kalabilmek, tekrardan aynı çatı altında bir aile olabilmek mümkün müdür?
Just as Zuhal and Hasan are about to breathe a sigh of relief, Burak’s confession turns everything upside down. This time, he is being accused of something he had no part in. Now, it’s up to them to set everything else aside and work together to prove their son’s innocence. Zuhal is determined to finally build a life of her own. The first step in that direction is to get rid of the tenant occupying her house. The whole family rallies to help her achieve this. Meanwhile, Hasan is fighting a tough battle to win back his sons and Güneş, and to truly be a “father” to them again. Zuhal and Hasan, whose relationship has weathered many storms and overcome countless challenges—giving them three children along the way—now stand at a turning point. Is it possible for them to stay together, for both themselves and their children, and become a family once again under the same roof?
