Cumhuriyet Savcısı Selim Kara, sekiz yıl önce tutukladığı organize çete lideri Selçuk Taşkın'dan beklemediği bir teklif alır. Selçuk Taşkın, oğlu Akgün Gökalp Taşkın'a sahip çıkması karşılığında tanıklık yapacaktır. Akgün Gökalp, bir deli fişek, babasının izinden yürümüş, bulaşmaması gereken insanlara bulaşmış, hayatı tehlikededir. Selim mesleği sebebi ile ailesinden ayrı, İstanbul'da tek başına yaşamaktadır. Eşi Canan, kızı Yağmur ve oğlu Altay ise dört yıldır İzmir, Çeşme'de kendilerine babalarından ayrı bir hayat kurmuşlardır.... Selim, Selçuk Taşkın'ın oğlunu biraz da 'zor kullanarak' koruması altına alır ancak ailevi sorunlar sebebi ile Çeşme'ye, ailesinin yanına bu belalı delikanlı ile birlikte dönmek zorunda kalır. Selim, ne pahasına olursa olsun evliliğini kurtarmak zorundadır. Akgün Gökalp'in ise bu zorunlu yol arkadaşlığına 'eyvallah' demeye hiç niyeti yoktur. Selim Kara'nın, babasını yıllar önce tutuklayan savcı olduğunu öğrendiğinde işler iyice karışacaktır.
Selim ve Akgün, Adalet Sitesi’ne, Canan’ın evinin tam karşısına taşınmıştır. Kara ailesinden sadece Altay, Selim’in bu sürprizini mutlulukla karşılarken, Canan ve Yağmur, kendilerini kandırılmış hissetmektedirler. Canan, Selim’in onun kararlarına hiç saygı duymadığını anladığından, Selim’e çok öfkelidir ve öfkesini içinde artık tutamamaktadır. Selim’e, onun oyununa gelmeyeceğini, onun için yalan söylemeyeceğini söyler. Ailecek bir araya geldikleri ilk gün çocuklar boşanacaklarını öğreneceklerdir. Selim, Canan’ı bu defa ikna etmenin hiç kolay olmayacağını fark eder. Akgün, yapayalnız kalmıştır. Gideceği hiçbir yer olmadığı için savcının evinde kalmış olsa da bu durumu gururuna yedirememektedir. Akgün, bir çıkış yolu ararken, İstanbul’dan tanıdık bir yüzle karşılaşması, bütün sorunlarını çözebilecek bir fırsat olarak karşısına çıkar. Ancak işler kontrolden çıkar ve karşısına çıkan bu fırsat Akgün’ün ve hiç istemediği halde Yağmur’un başını derde sokacak bir belaya dönüşür.
Akgün, Yağmur’un yardımıyla Sakız Adası’na kaçmaya çalışırken, denizin ortasında onları bir sürpriz beklemektedir. Selim, Akgün’ün Yağmur’la beraber plan yaparak onu tehlikeye attığını öğrenince; Akgün’ü, ailesinin yanından uzaklaştırmaya karar verir; İstanbul’a doğru yola çıkarlar. İstanbul’da babasıyla karşı karşıya gelen Akgün onunla hesaplaşma şansı bulur. Selim ise Selçuk Taşkın’ın Akgün’ü kendisine emanet etmesinin altında yatan gerçek sebebi öğrenir. Bu sırada; ailesinin boşanacağını öğrenen Altay, kendisinden hiç umulmadık bir davranış sergileyerek, Selim’in verdiği kararları sorgulamasına sebep olur.
Halil Sadi, Akgün’den Selim’in elindeki tanık Latif Coşkun’un yerini bulmasını ister. Karşılığında onun yurtdışına gitme isteğini yerine getireceğine söz verir. Yağmur, Kaan’dan ayrıldığı için üzgündür. Kaan ise dağılmış haldedir. Bu ayrılık iki anneyi karşı karşıya getirecektir. Bu arada Metin, Serap’ın kendisine tepkili olduğunu fark eder ve nedenini öğrenmeye çalışır. Selim ise yokluğunda Fatih’in kendi ailesiyle çok iç içe olmasını içine sindirememektedir. Üstüne Fatih’in Canan’a iş teklifini de duyunca deliye döner ve Fatih’in ofisine yaptığı bir ziyaretle teklifi geri çekmesi için ona baskı yapar. Ancak Canan’ın işe dönme konusunda ne kadar hevesli olduğunu görünce yaptığından pişmanlık duyan Selim, Canan için harekete geçer. Selim’in sevdikleri için verdiği çabayı gören Akgün çok etkilenir. Selim’e ihanet etmekle etmemek arasında, karar vermek zorunda kalacağı bir eşiktedir artık.
Akgün, Selim ve annesinin fotoğrafını görmüştür. Selim’e annesini tanıyıp tanımadığını sorduğunda Selim’in gerçekleri gizlemesi, Akgün’ün dünyasını başına yıkar. Akgün’ün öfkesi patlayacak yer ararken, Yağmur, Akgün’ün ani değişimini fark eder ve neler olduğunu öğrenmek ister. Yağmur’un Akgün’ün üzerine gitmesi ikisinin ilişkisini başka bir noktaya taşıyacaktır. Selim, hem çocuklarla hem de Canan’la arasını düzeltmektedir. Ailesini geri kazanmaya hiç olmadığı kadar yakındır artık… Bu sırada Fatih, Yağmur’a, Selim’in onu tehdit ettiğini duyurur ve Yağmur, babasına annesine gerçeği söylemesi için bir şans verir. Selim, Canan’ı yeniden kaybetmeyi göze alamaz. Bu sırada ortaya çıkan gerçek her şeyi tepetaklak edecektir.
Canan, Akgün’ün gerçek kimliğini öğrenmiştir ve Selim’e çok kızgındır. Selim ve Akgün’ün gitmesini talep eden Canan, onlar gidene kadar çocuklarla beraber Emel’lere yerleşir. Selim, bir yandan Canan’ın boşanmak için tekrar harekete geçmesi, diğer yandan yaptığı operasyonun başarısız olması yüzünden çok gergindir. Selim başarısız operasyonu tersine çevirmek için baskın yaptığı uyuşturucunun peşine düşer, Akgün’ün de yardımını ister. Akgün ise Soner’in sıkıştırmasıyla Latif’in yerini öğrenmek ve Selim’in olanları ortaya çıkarmasını engellemek zorundadır. Yağmur, Akgün’ün kendisini öpmeye kalkmasını aklından çıkarmaya çalışırken aynı zamanda Akgün’den uzak durmaya çalışır. Ama Altay’ın annesinin kararından sonra kötü etkilenip ortadan kaybolması onu, yeniden Akgün’le yan yana getirir.
Latif’i öldürmek için sıkıştırılan Akgün, elini kana bulamamak için bir çıkış yolu ararken, Soner Akgün'ü Yağmur üzerinden tehdit eder. Selim ise her yerde kaçak tanığı Latif’i aramaktadır. Akgün bu çıkışsızlık içinde bir yol bulmalıdır... İçinde bulunduğu baskı haline daha fazla dayanamayan Akgün, kendisine daha önce annesi hakkında yalan söylemiş olan Selim'e patlar. Aralarında geçen tartışmada öğrendikleri Akgün’ü hiç tahmin etmediği bir yerden yakalar. Öte yandan Canan ve Selim yaşadıkları ayrılık acısına rağmen dik durmaya çalışsalar da iki taraf da yıkılmıştır. Canan'ın Selim'e kaçak tanığı Latif'le ilgili yardım etmesi acaba aralarını düzeltebilecek midir?
Selim’in tanığının ölümünden kendini sorumlu tutan Canan hala yaşadığı olayın etkisinden kurtulamamıştır. Selim Canan’ı teselli etmeye çalışsa da o da bu olaydan kötü etkilenmiştir. Akgün, Yağmur için endişelenirken kendi babasının ölüm haberini alır ve Selim’le beraber cenazeye katılmak üzere İstanbul’a giderler. Akgün babasını affetmeyeceğini söylemiş olsa da ölümü onu çok üzer. Ancak bu üzüntüsü yerini bir sürprize bırakacaktır. Cenaze dönüşü Selim hızla köstebeğin peşine düşerken Akgün ise Selim’e söylediği yalanların vicdan azabına dayanamaz ve temelli İstanbul’a dönmeye karar verir. Yağmur Akgün’ün bu kararını kabullenmek istemez. Akgün ise İstanbul’a dönmeden önce görülecek son hesabın peşine düştüğünde Selim’in köstebeğe hazırladığı tuzağa doğru yol aldığından habersizdir.
Selim, Akgün'ün ihanetini öğrendikten sonra Akgün'ün hayatını cehenneme çevirmeye karar verir. Fakat Selim görevden el çektirilmiştir, bunu başka bir savcı üzerinden yapması gerekmektedir. Akgün mahkemeye çıktığında ise kimsenin beklediği olmaz. Akgün'ü artık bambaşka bir yol beklemektedir... Selim Kara'nın namını temizlemek, ona kurulan komployu ortaya çıkarmak Akgün için namus borcudur. Tabii bunu kendisinden nefret eden Selim'e görünmeden yapmak zorundadır. Canan ise kocasının düştüğü durumun farkındadır. Selim'e sahip çıkma sırası Canan'dadır. Akgün, Selim'e kurulan komployu çözmek için uğraşırken yolları babasının başına gelenleri kendi yöntemi ile çözmek isteyen Yağmur'la kesişecektir. Yağmur zor bir karar vermek zorunda kalacaktır. Ya Akgün'ün yolunu seçip babasının mesleğini kurtaracak ya da yasa dışı yapılan bu eyleme karşı çıkacaktır.
Selim’i hedef alan araç, Akgün’e çarpmış, Akgün, Selim’in hayatını kurtarmıştır. Selim, Akgün’e her ne kadar öfkeli olsa da, bu olay sonrasında ona bir şans vermeye karar verir. Akgün’ün peşine düşmeyeceğini, kendi yoluna gidebileceğini söyler. Özgürdür artık… Ancak Halil Sadi’nin Akgün’le ilgili başka planları vardır. Akgün herkesi şaşırtacak yeni ve tehlikeli bir yola girmek üzeredir. Akgün’ün seçimleri onu Savcı Selim’le karşı karşıya getirirken, Yağmur, aklı ve kalbi arasında kalacaktır. Selim’in atlattığı tehlike, Kara ailesini özellikle de Canan’ı çok korkutmuştur. Hepsi polis korumasıyla gezerken, Canan, Selim’den mesleğiyle ilgili radikal kararlar almasını ister. Selim, Canan’ın isteklerini değerlendirirken, ikili arasında yaşanan sürpriz bir gelişme Canan’ı tek başına karar almaya iter.
Selim, Yağmur ile Akgün'ü aynı odada el ele gördükten sonra Akgün'e keseceği ceza bu defa daha farklı olacaktır. Akgün'ü babasıyla görüştürüp gitmeye ikna olmasını sağlamak ister. Selim'in asıl derdi aslında Yağmur'ladır. Yağmur'un Akgün'ün peşinde dolaşması Canan ve Selim'in de arasını bozacaktır. Akgün'e kurulan komplo hayata geçmiştir. Selim'in infazı için düğmeye basılır. Akgün'ün silahı ile Savcı Selim Kara vurulacak ve delillerle olay savcı ile husumeti var gibi görünen Akgün'e yıkılacaktır. Akgün kendisine kurulan komployu çözer, Selim'in hayatının tehlikede olduğunu anlar. Selim'i kurtarmak için yanına geldiğinde artık çok geçtir. Akgün bu komplonun peşini bırakmaz, olayın Halil Sadi'ye uzandığını bildiği için kendi yöntemleri ile üzerine gitmeye kalkar. Fakat olaylar Akgün'ün planladığı gibi gitmeyecek, başına daha da büyük bir bela örülecektir. Yağmur Akgün'ün büyük bir yanlışa düşmesini engelleyebilecek midir?
Selim, kendisine teslim olan Akgün’ün aslında kendisini kurtarmak için böyle bir yola girdiğini öğrenir. Aleyhindeki kanıtlar yüzünden Akgün’ün hapse gireceği kesin gibidir ve etrafta onun katil olduğu haberleri yayılmaktadır. Selim ani bir kararla, Akgün’ü polise vermekten vazgeçer ve bu süreçte Akgün’ü geçici olarak evinde saklayacak, gerçek katili adalete teslim edecektir. Öte yandan Yağmur’un, Akgün’ün hemen karşı evde saklandığının farkına varması ise sadece birkaç saatini alır. Selim, katili ortaya çıkaracak bir yol ararken, Emniyete yapılan isimsiz bir ihbar, Selim’in polis tarafından aranan bir şüpheliyi evinde sakladığını bildirince Akgün’ün bulunduğu yerden kaçması gerekir. Akgün’ün kaçışına hiç ummadığı biri yardımcı olurken, Akgün bundan sonraki hayatının sürekli saklanarak geçeceği gerçeğiyle yüzleşir. Akgün, umutsuzluğa kapıldığında, bu durumdan kurtulmak için harekete geçmekten başka şansı olmadığını anlar.
Akgün aklanmıştır. Ve artık onun için yeni bir hayat başlıyordur. Selim ve Selçuk Taşkın’a kirli işlere bulaşmayacağına dair söz verir ve Soner ve Eray’la ortak olduğu mekânı canlandırmaya karar verir. Yağmur, Akgün’ün başı beladan kurtulduğu için çok mutludur. Babasının üstü kapalı bir şekilde yaptığı, Akgün’den uzak durması yönündeki uyarıları ciddiye almaya pek niyeti yoktur. Diğer taraftan Akgün, Selim’le aynı çatı altında yaşarken, Yağmur’a yaklaşamayacağını bilir ancak kendisine hâkim olmakta zorlanır. Akgün, aşkına karşı koyamayacağını anladığında ciddi bir karar alması gerekecektir. Selim ise Akgün’le yaptığı operasyonun detaylarını saklayarak, katil zanlısı Cemal’i yakalar. Selim’in hikayesindeki boşluklar, inandırıcılığını sorgulatır ve süregelen soruşması kapsamında bu olayı da araştırması için bir muhakkik atanır. Canan, Selim’in başının bu sefer gerçekten derde girdiğinden emindir ve bunu durdurmak için harekete geçer.
Yağmur, Akgün’ün evlilik çıkışına çok şaşırmıştır. Hemen evlenmekten bahsetmemekte, ancak ilişkilerini Yağmur’un ailesine açıklarken niyetlerinin bu olduğunu söyleyerek açıklamak istemektedir. Akgün, Selim’in yanında olduğu her dakika arkasından iş çeviriyor gibi hissettiğinden rahatsız olur ve hiç olmayacak bir yerde Yağmur’la evlenmek istediğini Selim’e söyleyiverir. Halil Sadi tarafından gönderilen fotoğraflar yüzünden Canan zor durumdadır. Fotoğraflar sızdırılırsa itibarı büyük zarar görecektir. Halil Sadi, Selim’in Cemal’i sıkıştırıp, elindeki kanıtı alamaması için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Selim, Canan’ı tehlikeye atmak istemez ve ilk defa bir işin peşini bırakmaya karar verir. Bu sırada Selim’e atanan muhakkik gelir. Selim’e karşı keskin ön yargıları olan muhakkik, Canan’ın da olayda parmağı olduğunu düşünmektedir. Selim ve Canan başlarındaki dertleri savuşturmaya çalışırken, Akgün ve Yağmur’un evlilik çıkışıyla karşı karşıya gelirler.
Akgün ve Yağmur ayrılık sonrası yeni duruma alışmaya çalışmaktadırlar ama ikisi de acı çekmektedir. Akgün eline geçen fotoğrafın arkasında yatan hikâyenin peşine düşer ve ilk olarak Selim’i babasıyla görüşmek için ikna eder. Ama Selçuk Taşkın’ın fotoğrafa verdiği tepki çok sert olur. Akgün’ün içindeki şüphe artar. Kaan, Yağmur ve Akgün’ün ayrıldığını duyunca bu fırsatı kaçırmaz ve Yağmur’a yakınlaşmaya çalışır. Kaan’ın bu hamlesini öğrenen Akgün hesabını sormak üzere soluğu Kaan’ın yanında alır. Kaan ve Akgün arasında çıkan kavga; Fatih, Serap, Canan ve Selim’in de bulaşmasıyla adli bir vakaya dönüşür. Kavgayı fırsata çeviren Fatih, Akgün’ü mahkemeye verir. Selim ve Canan, Akgün’ü tutuklanmadan kurtarmak için birlikte harekete geçerler. Akgün’ün avukatlığını Canan üstlenir. Bu arada Selçuk Taşkın’ın Halil Sadi’yi aradığını öğrenen Selim bunun hesabını sormak için Selçuk’a gittiğinde sürpriz bir gerçeği öğrenecektir.
Akgün, cezaevine girmiştir. Selim, Akgün’ün hayatının cezaevinde güvende olmayacağının farkındadır. Halil Sadi’nin adamları, Akgün’ün peşini bırakmayacaktır. Canan ve Selim, bir an önce Akgün’ü cezaevinden çıkartmak için harekete geçerler. Ancak Akgün’ün en az duruşmaya kadar cezaevinde kalacağı kesinleşince, Akgün’ü içerde tek başına bırakmak istemeyen Soner de içeri girmeye kara verir. Akgün ve Soner içerde birbirlerini korurken, Akgün başka bir mahkumdan abisine dair bir bilgi elde eder.
Yakın çevresindekiler Gökhan'a şüpheli yaklaşsa da Akgün abisini bulduğu için mutludur. Canan, Selim’in babasını öğrendikten sonra ona daha yakın davranmaya başlar. Selim ise Fatih’in üzerine daha kararlı giderek Korhan’ın cesedini aramaya başlar. Bu arada Naz’ın Eray’ı sıkıştırmasıyla nihayet cezaevinden çıkan Soner de Gökhan’ın bir sahtekâr olduğundan emindir. Yağmur’un desteğiyle Akgün de şüpheye düşer. Selçuk’un çözmeye çalıştığı defterden sürpriz bir isim çıkar. Metin’in babası Boran Yaman’ın Halil Sadi ile ilişkisi olduğunu anlayan Selim onun da peşine düşer ve Boran Yaman’ın avukatı olarak karşısına beklenmedik bir isim çıkar. Fatih için ise çember daralır ve korktuğu başına gelir. Fatih’i Selim’in elinden kurtaran sürpriz bir isim olacaktır. Bu sırada Yağmur herkesten gizli Gökhan ve Akgün’ün DNA'sını alıp Selim’den test için ricacı olur. Akgün abisiyle ilgili büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaktır.
Akgün, Gökhan’ın abisi olmadığından şüphelenip, onu hastanelik edene kadar dövdüğü için çok pişmandır. Soner ve Eray da Akgün’e yardımcı olacaktır. Diğer taraftan Yağmur, Gökhan’ı Akgün’le ilgili yumuşatmak için karşısına çıkar. Gökhan, Yağmur ve Akgün arasındaki bağın gücünü fark eder ve bundan hoşlanmaz. Gökhan’ın Akgün’ü yalnızlaştırmak için yapacağı hamle, Yağmur’un Akgün’le olan ilişkisini sorgulamasına yol açarken, Akgün de Gökhan’ın samimiyetini sorgulamaya başlayacaktır. Selim ve Canan, kimseye söylemeden ilişkilerini yaşamaya başlarlar. Akgün’ün babası 12 yaşındaki doğum gününde tutuklandığı gün Akgün, bir daha doğum gününü kutlamamaya yemin etmiştir. 21 yaşına girerken kendisini seneler sonra bir ailenin parçası gibi hisseden Akgün, hayatı ve seçimleriyle ilgili bir yol ayrımına gelir. Yeni yaşında hayatın siyah ve beyazdan ibaret olmadığını anlayacak ve doğum gününü kendisini en mutlu hissettiği yerde kutlayacaktır.
Doğum günü sonrasında kendisini Kara ailesinin bir parçası gibi hissetmeye başlayan Akgün, kabul edildiği ailenin kızı ile gizli gizli ilişki yaşamaktadır. Akgün Gökalp Taşkın bu durumu içine sindiremese de Selim'in yüzüne söylemesine bu defa Yağmur izin vermez. İlişkilerini kimseden izin almadan yaşayacaklardır. Her şeyin farkında olan Canan’ın Akgün'e tepkisi ise çok farklı olacaktır. Selim de artık Canan'la yaşadıkları yeniden yakınlaşmaya bir isim koymak istemektedir. Canan'a hazırlayacağı sürpriz hiç beklemediği şekilde noktalanır. Soner ve Eray'ın arası, Eray'ın Naz'la ilgili yapacağı bir hamle ile iyice açılır. Soner'i yatıştırmak hiç kolay olmayacaktır. Akgün bir yandan Gökhan'a verdiği sözü tutmak için yarışa hazırlanırken bir yandan da taze sevgilisine bir ilk buluşma sürprizi hazırlamaya karar verir. Fakat Gökhan'ın Akgün için başka planları vardır. Selçuk Taşkın'ı takıntı haline getirmiş olan Gökhan gerekirse Selçuk Taşkın'ı öz oğlunun acısıyla sınamaya hazırdır.
Akgün Yağmur’ a ne olduğunu öğrenmek için Gökhan’la yola çıkmışken, Selim emniyette rüşvet olayıyla ilgili ifade verir. Yağmur ve Kaan’ın kaza yaptığını kısa sürede öğrenince hastaneye koşarlar. Kaan ve Yağmur ameliyattayken Selim bu olayın sabotaj olabileceği şüphesiyle olayı araştırmaya başlamıştır bile. Akgün olayın kendisine yapılan bir sabotaj olduğunu öğrenince yapanı bulup cezasını vermeyi kafasına koyar. Gökhan ise kimliğinin ortaya çıkmaması için sürekli tetiktedir. Yağmur uyandığında kaza anını hatırlayamaz. Kaan’ın durumu ise daha ciddidir. Akgün ve Selim olayın peşine düşerken Canan da olayın sabotaj olduğunu öğrenip Selim’e sakladığı için kızar. Selim’in görevden el çektirildiği haberi gelince Akgün’e daha fazla iş düşecektir. Akgün Soner ve Eray’ın yardımıyla sabotajcının peşine düşer. Gökhan kendisi için çemberin daraldığını anlayınca geri dönülmez bir yola girer.
Gökhan'ın, Selçuk Taşkın'ı kaçırma amacı farklıdır. Fakat planları, Akgün ve Selçuk Taşkın yüzleşemeden bozulur. Selim ve Canan, Yağmur'un kaçırılması sonrası oturup ilişkileri üzerine konuşurlar. Selim Kara Çeşme'ye döndüğünden beri Kara ailesinin başına gelmeyen kalmamıştır. Canan, ilişkisi ile ilgili radikal kararlar almanın arefesindedir. Yağmur ve Akgün bütün yaşananlarının ardından ilişkilerine bıraktıkları yerden devam etmenin hayalini kurarken önlerinde tek bir engel kalmıştır. Akgün'ün ağabeyi hala hayatta ve kayıptır. Akgün yaptıklarının hesabını ağabeyinden soracak mıdır? Yoksa Yağmur'u dinleyip peşini bırakacak mıdır? Büyük gün yaklaşmaktadır. Selçuk Taşkın'ın Halil Sadi'ye karşı gizli tanıklık yapacağı mahkeme günü belli olmuştur. Fakat Selçuk Taşkın'ı Gökhan vasıtası ile susturamayan Halil Sadi, Selçuk Taşkın'ın mahkemeye çıkmaması için elinden geleni yapacaktır. Selçuk Taşkın, İstanbul'da mahkemeye çıkıp tanıklık yapabilecek midir?
Selim hayatına Rize’de, tek başına devam etmektedir. Çocuklarından, gerçeklerden, her şeyden uzak yaşamaktadır. İstanbul’da yaşayan Yağmur ve Altay ile bile doğru düzgün görüşmemektedir. Selim’in bu inzivası sürpriz bir ziyaretçi ile bölünecektir. Önemli bir görev için İstanbul’a çağrılan Selim, hayata geri dönebilecek midir? Çocuklarını bile görmekten kaçan Selim’i, ne geri döndürebilir? Akgün ise kaçak durumdadır. Ancak her kaçışın bir sonu vardır. Ve o son, Akgün için çok yakındır. Akgün babasının hayatı için büyük bir pazarlığa girecek ve bu pazarlık Akgün’ün hayatını sonsuza kadar değiştirecektir.
Akgün ve Selim tekrar bir aradadır. Sare’nin teklifini kabul eden Akgün ve Selim artık büyük bir riskin içindedir. Şimdi yapılması gereken en önemli şey; Akgün’ü Sancaktarların içine sokmaktır ancak bu çok kolay olmayacaktır. Selim’in bunun için bir planı vardır. Selim diğer yandan da Canan’ın gerçek katilinin peşine düşer. Sare’nin getirdiği ipucu ile Selim için her şey baştan başlar. Sare ise her şeyin planladığı gibi gitmesinden memnundur ancak Soner ve Naz tüm planları alt üst edecektir. Yağmur ve Akgün ise kendini yepyeni bir denklemin içinde bulacaktır. Akgün ve Yağmur için zaten zor olan hayat, Cihan Sancaktar’ın dahil olmasıyla daha da zorlaşacaktır.
Soner’in vurulması ile Emel, kızının ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunu tekrar anlar. Emel Naz’ı almak istese de bu o kadar kolay olmayacaktır. Naz artık Sancaktar Ailesi’nin bir üyesidir. Selim’in de konuya dahil olmasıyla bu durum, büyük bir aile krizine sebep olur. Sancaktar’lar ve Kara Ailesi yüz yüze gelecektir. Akgün ise Soner’in intikamını almak ister. Cihan ile iş birliği yaparak Soner’in intikamını almak için harekete geçecektir. Tam bu noktada Sare devreye girer ve işleri kendi lehine çevirmek için bir plan yapar. Sare için her şey planlandığı gibi giderken her şey bir anda alt üst olur. Sare Akay aslında Selim Kara ile şimdi tanışacaktır…
Selim, Sare’nin peşlerinde olduğundan şüphelenir ve hemen bir plan yapar ancak Sare’nin de başka bir planı vardır. Sare ve Selim arasında büyük bir oyun döner. Akgün ise tüm bu oyunların içinde kendi yolunu çizmeye çalışacaktır fakat Akgün’ün bilmediği bir şey vardır. Selim, Akgün ve çocukları için kendini feda etmeye hazırdır. Cihan Sancaktar ise Yağmur’a ulaşmak için Naz ve Soner’i kullanır. Bu durum Akgün’ün kıskançlık krizine girmesine sebep olur. Yağmur ve Akgün arasındaki gerilim artar. Herkes tekrar dağılmak üzereyken onları bir araya getiren Altay olacaktır. Altay’ın girdiği geri dönülemez yol, acı bir şekilde de olsa birbirlerini korumak zorunda olduklarını onlara hatırlatır.
Hayat ağır bir sınavdır. Selim, yaşadığı onca şeyden sonra kendisiyle ve geçmişiyle büyük bir yüzleşmeye girer. Bu yüzleşme Selim’i, kendisini sorgulamaya götürür. Çocukları için her şeye yeniden başlama kararı alır ancak Selim’in sınavı henüz bitmemiştir. Akgün ve Yağmur ise içlerinde biriktirdikleri öfke ve tutkuyla sınav verirler. Öfke mi yoksa tutku mu kazanacaktır? Son Yaz finali, gittiği yoldan emin olan ve bu yolda attığı adımların sonucundan korkmayanların finalidir.