İlyaslar'ın elinden kurtulan Tuğrul, Zeynep ve Efe’nin gitmemesi için elinden gelen her şeyi yapmaya kararlıdır. Tüm bunlar olurken, Melike’nin Tuğrul’un gitmesine izin verdiğini öğrenen İlyas, Tuğrul’un soluğu karakolda alacağını düşünür. Ceren’in geleceği artık Tuğrul’un iki dudağının arasındadır. Demet ise Melahat’ın olayın aydınlatılmasında kilit bir rolü olduğunun farkındadır. Onu ikna ederek olay yerine götürür. Melahat’ın çözülmesi ile parçaları birleştiren Demet, duydukları karşısında neye uğradığını şaşırır. Artık katilin kim olduğu bir gizem değildir.
Tuğrul, who escaped from the hands of İlyas, is determined to do everything in his power to prevent Zeynep and Efe from leaving. While all this is going on, İlyas, who learns that Melike has let Tuğrul go, thinks that Tuğrul will end up at the police station. Ceren's future is now between Tuğrul's lips. Demet, on the other hand, is aware that Melahat has a key role in illuminating the event. He convinces her and takes her to the crime scene. Demet, who unites the pieces with the dissolution of Melahat, is surprised by what she hears. It is no longer a mystery who the murderer is.