Ela’nın hamileliğini hatırlaması üç aile için de sarsıcı olur. İlker, imza attığı vahşeti kabul etmek zorunda kalır, işin adli boyutundan korkan Hale, oğlu için bir kez daha düğmeye basar. Timur’un zaafları Hale’nin en büyük silahı olurken, Bahar ve Timur arasındaki ipler kopar. Kızını nihayet Ilgaz bataklığından çıkarmayı başaran Harun’un hedefi, İrem’i boşanmaya ikna etmektir. Harun hedefi 12’den vurur. İrem ve İlker’in şok boşanması, Harun’a rahat bir nefes aldırırken, Bahar’ın en karanlık kabusu yeniden gerçek olmak üzeredir. Boşanmanın acısını kaldıramayan İrem, Ela’yı bir kez daha İlker’le vurur. Yaşadıklarına rağmen, hayatına kaldığı yerden devam etmeye kararlı olan Ela, en ağır darbeyi hiç beklemediği bir yerden alır. Ela, hayatının hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağı gerçeğiyle yüzleşirken İlker de adım adım zihnindeki karanlıkla yüzleşmeye başlar.
All three families are deeply shaken when Ela remembers her pregnancy. Ilker is forced to accept the responsibility for what he has done, and Hale, who is afraid of the judicial aspect of this case, pushes the button once again to save her son. As Timur's weaknesses become Hale's greatest weapon, the relationship between Bahar and Timur completely breaks. The next goal for Harun, who finally managed to get his daughter out of the Ilgaz swamp, is to persuade Irem to divorce. Harun is able to hit the bulls-eye. While Irem and Ilker's shock divorce gives Harun a sigh of relief, Bahar's darkest nightmare is about to come true again. Unable to bear the pain of the divorce, Irem attacks Ela once again with Ilker. Despite what she has lived through, Ela, determined to continue her life where she left off, takes the hardest hit from a place she never expected. While Ela faces the fact that her life will never be the same, Ilker begins to face the darkness in his mind step by step.