Kurt Seyit, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı Kırımlı Türk bir ailenin en büyük oğludur. Babasına derin bir hayranlık ve saygı besleyerek büyüyen Kurt Seyit, tıpkı babası gibi Çar’ın en değerli subaylarından biri olmuştur. Zamanı geldiğinde de kendisine nasihat edildiği gibi Türk bir ailenin kızıyla evlenecektir. Asil bir Rus ailenin en küçük kızı olan güzeller güzeli Şura’nın mutlu hayatı ise babasının ölümcül bir hastalığa yakalanmasıyla sarsılır. Ablası Valentina ile birlikte babasının tedavisi için Petrograd’a (St. Petersburg) geldiklerinde, Kurt Seyit’in eski silah arkadaşı Petro ve ailesi kapılarını onlara açar. Savaş alanında yaptığı bir hatadan ötürü üniformasıyla şerefi arasında bir tercih yaparak yeni bir hayata adım atan Petro, Kurt Seyit ile Şura arasında köprü olur. Ancak Petro’nun gizliden gizliye Kurt Seyit’e beslediği düşmanlık, iki sevgili arasında aşılmaz bir engel haline gelecektir. Katıldıkları bir davette Kurt Seyit ile Şura’nın gözleri ilk kez birbirine değdiğinde, kaderleri de baştan yazılır. Yaşayacakları büyük aşk, zaman içerisinde onların vatanı, ailesi, hayattaki tek yaşama sebebi olacaktır.