Hazar'ın kendi oğlu olduğunu öğrenen Azize bugüne kadar yaptıklarını affettirebilmenin tek bir yolu olduğunu düşünmektedir ancak o yolda en az kendisi kadar tehlikeli bir engeli vardır; Füsun. Mahfuz'la ilgili aklı karışık olan Reyyan gördüğü bir rüyanın etkisiyle bebeğini kaybetme korkusu yaşamaktadır. Bir yandan babasına kavuşma, bir yandan da baba olma heyecanı yaşayan Miran ise şımartır sevdiğini, bir dediğini iki etmez, şüphelerinden, korkularından kurtulması için elinden geleni yapar. Hazar ise oğlunun ve kızının hayatını kolaylaştırmak için bir hamle yapar. Bu hamle baba-oğlu birbirine daha da yaklaştıracaktır. Nasuh, Miran'la dede-torun olabilme yolunda bir adım atar ve onun aileye katılmasının şerefine bir yemek tertip etmek ister ancak Cihan'ın itirazıyla karşılaşır. Miran'ın bir Şadoğlu olmasını hazmedemeyen ve kendi hakkının ona verileceğini düşünen Cihan karşı atağa geçer, dünürü Füsun'un uzattığı dostluk elini tutar.
Azize, who learns that Hazar is her own son, thinks that there is only one way to forgive what she has done so far, but she has a dangerous obstacle in the way; Füsun. Reyyan, who is confused about Mahfuz, is afraid of losing her baby after having a dream. On the one hand, Miran, who has the excitement of meeting his father and being a father on the other hand, spoils his loved ones, and does his best to get rid of his doubts and fears. Hazar makes a move to make life easier for his son and daughter. This move will bring the father-son closer to each other. Nasuh takes a step towards becoming a grandfather-grandchild with Miran and wants to organize a dinner in honor of his joining the family, but faces Cihan's objection. Unable to digest Miran being a Şadoğlu, Cihan makes a counter-attack and decides to team up with Füsun. While all this is happening, Azize, who wants to prevent Füsun's terrible plan, rushes to Reyyan. However, she is too late.