Tarık, Yeşim’in onca yalanı ve oyunu yüzünden Öykü’nün kaybolduğuna inanmaz. Sahip olduğu servetin ortaya çıkmasıyla etrafındaki herkesten bir hamle bekliyordur. Ancak kızının gerçekten tehlikede olduğunu fark ettiğinde her şey için artık çok geç olacak mıdır? Aile bireyleri ve Tolga ona hem maddi, hem manevi destek olur. Etrafındakilere daha fazla yük olmak istemeyen Oylum hayatında yeni bir başlangıç yapmak için bir adım atmaya karar verir. Ozan inşaatta tespit ettiği uygunsuzlukları Oltan’a anlatır. Bunun işyerinde ona alenen düşman kazandıracağını farkındadır ama durumlar onun bile tahmin edemeyeceği. Güzide her ne kadar Oylum’u tamamen sildiğini söylese de içten içe kızına duyduğu özlem ve üzüntü gün geçtikçe büyür. Ama ne olursa olsun Oylum ve Tarık konusunda geri adım atmaz. Güzide’nin uzun zaman önce tahmin ettiği tehlike artık kendini açıkça belli eder. Güzide ailesini kurtarmak için ya vicdanını susturacak ya da sevdiklerini kendi elleriyle felakete sürükleyecektir.
Tarık doesn't believe that Öykü is lost because of Yeşim's lies and tricks. With the revelation of his wealth, he expects a move from everyone around him. But when he realizes that his daughter is in danger, will it be too late for everything? However, Oylum is not alone. Her family members, Selin and Tolga, support her both financially and morally. Oylum, who doesn't want to be a burden to those around her, decides to take a step to make a new start in her life. Ozan tells Oltan about the nonconformities he has detected in the construction. He realizes that this will make him overt enemies at work. Although Güzide says that she has completely deleted Oylum, the longing and sadness she feels for her daughter grows day by day. But no matter what, she will not back down on the issue of Oylum and Tarık. The danger that Güzide predicted a long time ago becomes clear. In order to save her family, she will either silence his conscience or drag his loved ones into disaster with his own hands.