Alya konakta kalmaya karar vererek Sadakat ve Mine’nin başlattığı oyuna nokta koyar. Cihan yaşananlara çok net tavır alır, Mine’yle asla bir gelecek kurmayacağını açıkça söyler. Her ne kadar Mine’yi konağa almayacağını dile getirirse de, bebeğin varlığı Alya ile Cihan arasında görünmeyen bir mesafe yaratır. Nare, içinden atamadığı vicdanıyla yüzleşir, evine döner ve Özkan’ın özgürce yaşayabilmesi için gerekli hazırlıkları yapar. Şahin’le vedalaşan Nare, aldığı beklenmedik haberle sarsılır. Sadakat, Alya’yı göndermenin kolay olmayacağını anlar ama pes etmez. Sınırlarını zorlar, Cihan Deniz’i de konuya dahil eder. Ancak attığı bu adım kontrolü elinden alır, işler içinden çıkılmaz bir hal alır. Cihan, peşini bırakmadığı Suriyeliyle ilgili yeni bir gelişme öğrenir. Şahin’le birlikte hareket eder, Boran’ın katilini ortaya çıkarır. Ama bu gerçek? Kimin evine ateş düşürecek, kimin içindeki yangını söndürecektir?
Alya decides to stay at the mansion and puts an end to the game started by Sadakat and Mine. Cihan takes a very clear stance on what happened and clearly states that he will never build a future with Mine. Although he states that he will not take Mine to the mansion, the presence of the baby creates an invisible distance between Alya and Cihan. Nare confronts her conscience that she cannot get rid of, returns home and makes the necessary preparations for Özkan to live freely. Saying goodbye to Şahin, Nare is shaken by the unexpected news she receives. Sadakat realizes that sending Alya away will not be easy, but she doesn't give up. She pushes her limits and involves Cihan Deniz in the matter. However, this step takes control away from her and things get complicated. Cihan learns a new development about the Syrian he has been pursuing. He acts together with Şahin and uncovers Boran's killer. But is it true? Whose house will it set fire to and whose fire will it extinguish?