Serseriliğiyle mahalleye korku salan, kimse tarafından sevilmeyen Ahmet Emin öldürülür. Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim olay yerinde inceleme yapar, delilleri toplar ve şahitlerin ifadelerine başvurur. Prof. Dr. Sevil Atasoy da, toplanan delillerden hangi bilimsel sonuçlara ulaşır. Cinayet, hırsızlık nedeniyle mi işlendi? Olay, adi bir mahalle kavgası sırasında mı ortaya çıktı? Yoksa, ortada görünenden fazlası mı mevcut?
Ormanda bulunan genç bir kadın cesedi... Hint tanrısı Şiva'nın izinde iki polis... Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, ormanda bulunan genç kadın cesedinin kime ait olduğunu ve cinayetin neden / nasıl işlendiğini bu hafta “Kanıt”ta gözler önüne serecekler. Genç ve güzel bir kadın, lüks hayatlar, ailesini bu kadın için reddeden yalnız bir adam...
İstanbul’da bir inşaatta kimliği belirsiz bir kadının cesedi bulunur. Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, bir yandan kurbanın kimliğini tespit etmeye çalışırlarken diğer yandan da cinayeti aydınlatmak zorundadırlar. Kısa zamanda kendilerini karmakarışık ilişkiler yumağının ortasında bulurlar. Bütün deliller kurbanın sevgilisini göstermektedir ama Orhan bu işte bir bit yeniği olduğunu düşünmektedir.
Esra Hemşire, 25 yasındaydı. 27 Ağustos 2007 sabahı çalıştığı hastanenin bahçesinde ağır yaralı olarak bulundu. Hemen ameliyata alındı. İlk bakışta olay intihar gibi görünüyordu. Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim'in ise aklında, cevaplanması gereken çok sayıda soru vardı. Esra Hemşire gerçekten intihar mı etmişti? Cebinde bulunan intihar mektubunda yazanlar ne anlama geliyordu? Esra Hemşire’nin nisanlısı Metin, olay gecesi niye hastaneye geldi? Metin ve Doktor Yalçın neden tartıştılar? Esra ve mesai arkadaşı Sevgi Hemşire arasındaki sorun neydi? Esra Hemşire’nin kayıp olan pırlanta yüzüğü bulunabilecek mi? Hastanedeki güvenlik kameraları olayın aydınlatılması için yeterli olacak mı? Ve en önemlisi, ameliyattan sonra yoğun bakıma alınan Esra Hemşire, hayatta kalmayı başarabilecek mi?
Sosyetik güzel Sibel Levent, bir evin garajında ölü bulunur. Önceleri kaza sanılan bu olay gittikçe ilginçleşir. Zira Sibel Levent’in cesedini eski mankenlerden Bora Narin bulmuştur. O evde, dahası o evin garajında nasıl tesadüf etmişlerdir? İşte bu şüpheden yola çıkan Cinayet Masası Dedektifleri Orhan ve Selim bu olayın “zekice kurulmuş” bir cinayet olduğunu anlarlar. Taner Levent yurtdışında bir iş seyahatindeyken öğrenir, karısı Sibel’in öldürüldüğünü. Taner için en az ilki kadar şaşırtıcı bir haber daha vardır. Eski mankenlerden Bora Narin, öldürülen Sibel Levent’le gizli bir ilişki yaşamaktadır. Olay yerinde bulunan delillerden yola çıkan Cinayet Masası Dedektifleri Orhan ve Selim, bu zekice kurgulanmış cinayetin katiline doğru hızla yaklaşırlar. Tanınmış bir aile olduğu için magazin basını da peşlerini bırakmaz ve olay medyada geniş yankı bulur.
Marmara Denizi açıklarında kimliği belirsiz, bedeni suda kalmaktan yoğun bir şekilde deforme olmuş bir ceset bulunur. Olay basit bir tekne kazası gibi gözükmektedir. Kurbanın kimliğinin tespiti için yola düşen Orhan ve Selim kendilerini hiç de beklemedikleri karışık ilişkiler yumağının ortasında bulurlar. Artık her şey, yalan ve gerçeği birbirinden ayıracak kanıtları gün yüzüne çıkarmaya kalmıştır. Ve bu hiç de kolay olmayacaktır.
Osman Keser; Kuyumcu, 56 yasında. Cesedi parçalanmış halde bulundu. Başı ve cinsel organı kayıptı. Baskomiser Orhan ve yardımcısı Selim, bu vahşi cinayeti çözmek için yola çıktıklarında, kafalarında bir sürü soru işareti vardı. Osman Keser’i, kim, neden öldürmüştü? Başı ve cinsel organı neden kayıptı? Kısa bir süre önce kuyumcu dükkanını devreden Osman Keser, birilerinden mi kaçıyordu? Kayıp 600 bin TL çalınmış mıydı? Evin hizmetçisi Gülnaz ve kızı Vuslat nereye kaybolmuştu? Yoksa hizmetçi de işin içinde miydi?
Şener Kahveci. Türkiye’nin önde gelen iş adamlarından biri... Çok önemli bir ihale öncesinde, masaj yaptırmaya gittiği salonda, Filipinli masöz Ruth Mirando’yla birlikte ölü bulundu. Aynı masaj salonunda çalışan Ruth’un ev arkadaşı, masöz Amelia Cruz ise ortadan kaybolmuştu. Şüpheler kayıp olan Amelia’nın üzerinde yoğunlaşırken, asıl soru Şener’i kimin öldürtmek istediğiydi… Cinayeti Şener’in bir numaraları rakibi Korkut Eryılmaz mı işletmişti? Yoksa Şener’in yerine geçmek isteyen oğlu Gürkan Kahveci mi? Şener’in karısı Suzan bir şeyler mi saklıyordu? Masaj salonunun sahibi Sevim Çiçek, cinayetlerle ilgili bir şey biliyor muydu? Kayıp olan Amelia’nın sevgilisi, Demir Karakaş’ın olayda parmağı var mıydı?
Eski bir sabıkalı yol kenarında bir arabanın içinde vurulmuş olarak bulundu. Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, cinayeti araştırmaya başladıklarında, olayların görünenden çok daha farklı olduğunu anladılar… Murat Kapusuz, birkaç saat önce bir banka soygununa karışmıştı. Soyguncular paraları alıp, kaçmayı başarmıştı… Peki Murat Kapusuz nasıl ölmüştü? Cinayeti aydınlatabilmek için banka soygununu çözmek zorunda olduklarını anlayan Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, gasp bürosundan Başkomiser Doğan’la birlikte, soygunu araştırmaya başlayınca işler daha da karıştı. Soygun günü bankaya bir milyon lira para girişi olmuştu. Bankanın aynı gün soyulması bir tesadüf müydü? Yoksa soygun önceden mi planlanmıştı? Soyguncular bankaya yüklü miktarda para girişi olacağını kimden ve nasıl öğrenmişlerdi? Banka müdüresi Handan Çetin’in soygunda parmağı var mıydı? Zırhlı aracın kuryesi Ferit Eker de işin içinde miydi? Yoksa her şeyi o gün bankadan para çekecek olan işadamı Erol Akgül mü planlamıştı?
Ateş Cevheroğlu. İstanbul’un köklü, zengin ailelerinden birinin oğlu ve Cevheroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı. Sık sık avlanmaya gittiği ormanda vurulmuş olarak bulundu. Ölümü bir av kazası mı, yoksa kaza süsü verilmiş bir cinayet miydi? Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, Cevheroğlu Ailesi ile görüştüklerinde, Ateş Bey’in babası Hikmet Bey’in de üç hafta önce öldüğünü öğrendiler. Oldukça sağlıklı olmasına rağmen kalp krizi geçirmiş, üstelik arkasında şüpheli bir vasiyet bırakmıştı. Soruşturma ilerledikçe, cinayeti aydınlatabilmek için Cevheroğlu Ailesi’nin sakladıkları sırrı öğrenmeleri gerektiğini anlayan Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, araştırmalarını derinleştirdiler. Yoksa Hikmet Bey de cinayete mi kurban gitmişti? Ailenin sağ kalan tek erkeği, Hikmet Bey’in torunu ve Ateş Bey’in oğlu Serkan’ın şüpheli ölümlerde parmağı var mıydı? Belki de her şey ailenin peşini bir türlü bırakmayan uğursuzluk yüzündendi!
Aslı Ulubay. 22 yaşında, fotoğrafçılık öğrencisi. İnşaat halindeki bir binada, elleri ve gözleri bağlı şekilde, kan kaybından ölmüş olarak bulundu. Vücudunda çok sayıda kesik vardı. Katilin Aslı’ya acı çektirmek isteyen bir sadist olduğunu düşünen Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim’in kafalarına takılan en önemli soru, Aslı’nın ölümcül olmayan yüzeysel kesiklerden nasıl bu kadar kan kaybettiğiydi!. Çok geçmeden Aslı’nın şiddet karşıtı sosyal bir projede çalıştığını öğrenen Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, proje için çekilen fotoğrafları gördüklerinde, bugüne kadar hiç karşılaşmadıkları türden bir olayla karşı karşıya kaldıklarını anladılar. Olay gecesi, vampir hikayeleri ve kanlı oyunlara düşkün gençlerin takıldığı barda, projenin bitişini kutlamak için arkadaşlarıyla buluşan Aslı’nın başına ne gelmişti?
Büşra Erman 20 yaşında. Tiyatro bölümü öğrencisi. Kız yurdunda, kendi odasında yüzünden tek kurşunla vurularak öldürülmüş halde bulundu. Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, ilk bakışta kıskançlık cinayeti olarak görülen Büşra’nın ölümünü aydınlatmak için harekete geçti. Büşra gerçekten kıskanç sevgilisi Cenk tarafından mı öldürülmüştü? Yaptığına pişman olan Cenk intihar mı etmişti? Başkomiser Orhan ve Selim, bu kez ustaca planlanmış çifte cinayetin sorularını cevaplamalıydı. Üstelik geride delil bırakmamaya özen gösteren bir katille karşı karşıyalardı.
Takma adı Sevtap. Hayat kadını. Beyoğlu’nun arka sokaklarındaki bir otel odasında, ağzı bantlanmış ve boğulmuş olarak bulundu. Bir eli yatağa kelepçelenmiş ve öldürülmeden önce feci şekilde dövülmüştü. Gerçek kimliği hakkında en ufak bir ipucu yoktu. Soruşturma devam ederken bulunan ikinci bir kadın cesedi, işleri daha da karıştırdı. Takma ismi Mimoza olan başka bir hayat kadını da, tıpkı Sevtap gibi feci şekilde dövülmüş ve boğularak öldürülmüştü. Her iki kadının üzerinde de, aynı erkeğe ait DNA tespit edildi. Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, hayat kadınlarını öldüren bir seri katille mi karşı karşıyalar? Ve en önemlisi, katili yeni bir cinayet daha işlemeden yakalayabilecekler mi?
Zehra Yenel, 25 yaşında. Hayatını evde terzilik yaparak kazanıyordu. Oturduğu apartmanın girişinde ölü olarak bulundu. İlk bakışta kaza gibi gözüken olayın, cinayet olduğunun anlaşılması uzun sürmedi. Zehra’nın ölümünü araştıran Başkomiser Orhan ve yardımcısı Selim, kendilerini ilginç bir bilmecenin içinde buldular. İki yıl önce kız kardeşi Ayşe’nin aniden ortadan kaybolmasıyla bunalıma giren ve kardeşini aramaktan asla vazgeçmeyen Zehra’nın son gittiği medyum Cevher, Zehra’ya Ayşe’yle ilgili oldukça şaşırtıcı şeyler söylemişti. Medyum Cevher’in bu inanılmaz yeteneği nereden geliyordu? İki yıl önceden günümüze kadar gelen büyük sır neydi? Zehra’nın kimseye bahsetmediği ama günlüğüne yazdığı gizemli sevgilisi kimdi?
Öldürülen kişi - Pelin Onur
Öldürülen kişi - Elena Prutko, Yaprak Avcı
Öldürülen kişi - Ayça Peker
Öldürülen kişi - Timur Karadağ
Öldürülen kişi - Sude Şen
Karmaşık ilişkiler. Tükenmiş evlilikler. Ve adım adım yaklaşan ölüm… Ayla Sönmez. Doğum günü için evinde verdiği kostümlü baloda, havuzda boğulmuş olarak bulundu. Abartılı kostümü yüzünden kurtulamamıştı. Çok geçmeden ölüm nedeninin anafilaktik şok olduğunun öğrenilmesi kaza ihtimalini akıllardan sildi. Ayla’yı kim, neden öldürmek istemişti? Ayla, karşılık vermediği bir aşkın mı kurbanıydı? En yakın arkadaşıyla arası neden bozulmuştu? Ayla’nın herkesten sakladığı yeni sevgilisi kimdi?
İstanbul’un dört yanına saçılmış ceset parçaları! Ardı arkası kesilmeyen vahşi cinayetler! Durmaya hiç niyeti olmayan soğukkanlı bir katil! Ve yanıtsız sorular! Parçaları şehrin dört yanında bulunan cesetler kime aitti? Katil kurbanları tanıyor mu, yoksa rastgele mi seçiyor? Kurbanlar arasında bir bağlantı var mı? Cinayetlerin ortak özellikleri neler? Her yanıtlanan sorunun ardından gelen yeni bir cinayet, birleşen parçaları bozuyor mu, yoksa bilmeceyi tamamlıyor mu? Bu gizemli cinayetleri çözmek için, daha kaç kişinin ölmesi gerekecek?
Hayatının baharında genç bir tasarımcı! Bir veda partisi! Gizemli bir kolye! Ve apansız gelen bir ölüm! Derya Öz, sevdiği adam ile Katar’a yerleşip, evlenmeye yeni karar vermişti. Ölümün Derya’yı, ailesinin düzenlediği veda partisinde yakalayacağı kimsenin aklına bile gelmezdi. Kurban, veda partisinde nişanlısı Görkem Çolak ile neden tartışmıştı? Önceleri Katar’a gitmek istememesine rağmen, neden aniden fikir değiştirmişti? Evindeki ses dalgalarını andıran tablonun anlamı neydi? En yakın arkadaşı Simge Karancı, partiye davetli olmamasına rağmen partide ne arıyordu? Işıl’ın kamerasına yansıyan görüntü ne anlama geliyordu?