Biri Madrid'lerde Milano'larda büyümüş İspanyol güzeli Bella, diğeri Çukurova'nın kavuran güneşiyle büyümüş, aşiret içinde yoğrulmuş Hazar Ağa. İki ayrı dünyanın, iki ayrı galaksinin insanı olsalar da aşklarına engel olamayıp evlenirler ve Çukurova'nın, Bozok Aşireti’nin yolunu tutarlar. Artık Bella, Bozok Aşireti’nin yeni gelinidir. Fakat bu durum, başta kayınvalide Asiye olmak üzere tüm konak halkını rahatsız eder ve o an hepsi ant içerler. Bu yeni gelin, bu konakta barınamayacak, geldiği gibi gidecektir. Bunun için kimse elinden geleni ardına koymayacaktır. Fakat Bella, telli duvaklı gelin olmuş, girdiği tüm sınavlardan başarıyla geçmiştir. Ancak Bella'nın gelişiyle hayalleri alt üst olan yalnızca Bozok Aşireti değildir. Bella'nın gelişi, başka bir düşman cephesi daha açmıştır. Ve bu cephenin kazanmak için yapmayacağı şey yoktur. Düşman Duran aşireti, öyle bir şey yapar ki, bundan sonra kimse hayatına eskisi gibi devam edemeyecektir. Bella daha ilk günden Bozok Aşireti’ne bela getirmiş, aşk herşeyin üstesinden gelir diyerek düştüğü yolların nelere sebep olacağını o bile hesap edememiştir. Artık ok yaydan çoktan çıkmıştır. Gerçekten aşk her şeyin üstesinden gelecek mi, Hazar ve Bella ilk sınavlarını verebilecek midir?
Bella ile Hazar’ın evliliği, iki aşiretin küllenen düşmanlığını yeniden alevlendirmiş, Bozok’ların Duran’lara verdiği söz bozulmuştur. Bu yüzden Bella ve Hazar, bunu kendileri tamir etmek isteyecektir. Fakat olaylar ikisini de aşmış, aşiretler birbirine girmiştir. Fakat Kalender ve Kağan, düşman aşiretin ağası Baran Ağa ile öyle bir pazarlık yapar ki artık kimsenin hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Bu öyle bir pazarlıktır ki, Bella ve Hazar’ın aşkı, Hazar’ın en yakınının, Şirin’in ömür boyu mutsuzluğuna sebep olacaktır. Bu yüzden Hazar da Bella da bunu engellemek için ellerinden geleni yaparlar. Fakat yanlış anlamalar silsilesi, Hazar’ı, bu işi engellemek değil desteklemek için motive edince Şirin’in tek güvendiği dayanağı olan Hazar da devreden çıkar. Şirin, kaderine razı olmalıdır. Hazar, artık bu işi desteklese de Bella asla ikna olmaz. Şirin için mücadeleye devam eder. Yeni gelinin bu mücadelesi işe yarayacak mı? Bunu en çok Şirin merak etmektedir.
Hazar, Baran’ı ikinci kez yüz üstü bırakmış, yine sözünden dönmüştür. Bu sefer Baran’ın intikamı acı olur. Bozok’ları hiç tahmin etmedikleri bir yerden vurur. Baran’ın hamlesiyle Bozok aşireti ve Kalender Ağa, büyük bir tehlikenin eşiğine gelir. Kalender Ağa’nın bu zamana kadar sahip olduğu her şey elinden gitmek üzeredir. Fakat Kalender Ağa ve oğullarının kolay kolay pes etmeye niyeti yoktur. Hem kaybettiklerini geri almak, hem de Baran’ın planını tersine çevirmek için ellerinden geleni yaparlar. Bu sırada konaktaki kadınlar da tüm bunların tek sebebi olan Bella’dan kurtulmanın planı içindedir. Şer ittifakı kurulmuştur. Bella’ya karşı, içerde kaynanaları, dışarıda da annesi planı yapmıştır. Bu sefer oynayacakları oyun, Bella’yı, gerçekten çok zor duruma düşürecektir. Kadınların, planları tıkır tıkır işler. Sonunda Bella, hem kocasının hem de Kalender Ağa’nın gözünden düşecektir. Bella’nın kendini aklaması bu sefer nerdeyse imkansızdır.
Konağın kadınları, Kalender Ağa’ya isyan bayrağını çekmiş, evi terk etmiştir. Fakat bundan sonra ne yapacaklarına dair bir fikirleri yoktur. Kalender Ağa’yı pişman edelim derken, kendileri yaptıklarından pişman olurlar. Başları, biç ummadıkları belalara girer. Kadınlar dışarda hayat mücadelesi verirken konaktakiler de Kamilla ile baş etmek zorundadır. Kamilla, kadınların evde olmayışını fırsat bilmiş, kızına yapılanları konaktakilerin burnundan fitil fitil getirmektedir. Kadınların konağı terk edişini fırsat bilen sadece Kamilla değildir. Kalender de özgürlüğün tadını çıkarmaya başlamıştır. Tabi ki yanına dünürü Kamil’i alarak. Fakat zavallı Kalender Ağa, felekten bir gece çalayım derken kırk yıl düşünse aklına gelmeyecek bir manzarayla karşılaşır. Hanımları, orda da onu yalnız bırakmamıştır. Kalender Ağa, duruma müdahale edip hanımlarını bir otele yerleştirdiğindeyse tüm konağı etkileyecek bomba değerindeki bir haber Möhteber’in kucağına bırakılır. Möhteber, oğlunun sevgilisi olduğunu öğrenmiştir. Bu durum, Kağan’ın başını ağrıtacakken, tüm olay herşeyden habersiz zavallı Bella’nın başına patlar. Bella büyük bir itham altındadır. Bu itham, onun en sevdiğine karşı güvenini sarsacak, olaylar kimsenin ummadığı bir boyut kazanacaktır.
Bella, üstüne atılan iftiradan kurtulup kendini aklasa da Hazar’ı affetmesi kolay olmaz. Sevdiği adamın ondan şüphelenmiş olması Bella’yı çok yaralamıştır. Hazar kendini affettirmeye çalışsa da başarılı olamaz. Çünkü ikilinin arasına üçüncü, dördüncü kişiler girmiş, konakta kazan kaynatılmaya başlamıştır. Dilan’ın başı çektiği şer ittifakı, Bella ile Hazar’ı ayırmak için elinden geleni yapar. Maalesef Bella’nın iyi niyeti, Dilan’ın yaktığı ateşe odun olmuştur. Dilan’ın sebep olduğu yanlış anlaşılmalar, Bella’yı ve Hazar’ı manipüle etmesi sayesinde Bella ve Hazar çifti, ayrılığa doğru hızla ilerlemektedir. Onların ilişkisi çatırdarken konağın kadınları kendi ilişkilerinin peşine düşmüştür. Kadınlar, Kalender Ağa’yı ellerinde tutmak için kılavuz olarak Kamilla’yı seçmiştir. Tabi kılavuzları Kamilla olunca ve kadınlarda da bu yeteneksizlik oldukça başarıya ulaşmaları imkansızdır. Kadınlar, ağalarını bağlamak isterken onu kendilerinden iyice uzaklaştırırlar. Kamilla’nın sebep olduğu tek yıkım bu değildir. Kamilla, Bella ve Hazar’ın arasının bozulduğunu öğrendiğinde öyle bir hamle yapar ki, genç aşıklar sonun başlangıcına gelirler.
Bella, evi terk etmiş, Adana’dan ayrılmaya karar vermiştir. Birdenbire başlayan Adana hayatı, yine aynı hızla son bulacaktır. Artık buna emindir. Fakat Hazar, buna son anda engel olur. Karısını, eve dönmeye ikna eder. Bella’nınsa eve döndüğünde yaptığı ilk şey, Dilan’a hak ettiği dersi vermek olur. Fakat bu, Dilan’ı sindirmek yerine onu daha zararlı bir hale getirir. Dilan, bundan sonra Bozok’lara hayatı dar etmek için yaşayacaktır. Bu yüzden konağa yeniden girebilmenin yollarını arar. Fakat ablası Möhteber, bununla ilgilenemeyecek kadar meşguldür. Çünkü onların çok daha önemli bir gündemleri vardır. Kalender Ağa’nın resmi nikahını kazanmak için kumalar bir yarışa girmiştir. Bu, gerçek anlamda bir yarıştır, iyi olan evlilik cüzdanını kapacaktır. Fakat yarış, sonuçsuz kalır. Bunun üzerine Kalender Ağa, kimin kendisini daha çok sevdiğini anlamak için bir oyuna başvurur. Her şeyini kaybetmiş izlenimi yaratır. Bunu, fırsata çevirmeye kalktığında ise işler hiç ummadığı bir noktaya gelir. Dünürü Kamil’le birlikte evden uzakta geçirecekleri ilk gecede işler sarpa sarar ve Kalender Ağa ile dünürü Kamil; kadınlardan, hiç beklemedikleri bir hamleyle karşılaşırlar.
Kalender ve Kamil, kadınların baskınından canlarını zor kurtarmıştır. Fakat bunun bedeli, ağır olur. Kadınlar, kocalarını suç üstü yaptıklarını zannederken, kendileri suç işlemiştir. Ve bunun cezası, onlar için ölümden beter olmuştur. Konağın kadınları, böylesi bir belayla uğraşırken gelinler de boş durmaz. Göz dağı vermek için Elmas’ın yanına gittiklerinde olaylar hiç ummadıkları şekilde gelişir ve Bella, kendisini parmaklıklar ardında bulur. Bella’nın buna üzülmeye fırsatı bile olmaz. Çünkü biricik aşkı da kodesi boylamıştır. Zavallı yeni gelinin tek derdi, dışarı çıkıp kocasını kurtarmakken türlü türlü dertle uğraşır. Yeni gelinlikten, yeni mahkumluğa geçiş yapmıştır. Tam buna alışmaya çalışırken koğuşa annesinin de gelmesiyle olaylar iyice sarpa sarar. Konağın nerdeyse bütün fertleri bir bir içeri düşerken dışarıdakiler de bu durumu fırsata çevirmeye çalışır. İlk hamle Möhteber’den gelir. Baran’ı, Şirin’i kaçırması için azmettirmeye çalışırken olaylar hiç ummadığı bir şekilde gelişir. Baran, Bozok’ların aile dostu olup güvenini kazanmıştır. Bu durumdan en çok zararlı çıkan da Ferhat olmuş, Şirin’in güvenini kaybetmiştir. İçerdeki herkes bir bir özgürlüğüne kavuştuğunda herkes rahat bir nefes alacakken Kağan, hamlesini yapar. Kucağındaki bombanın pimini çekip konağın ortasına bırakır. Artık konaktakilerin uğraşması gereken çok daha büyük bir dert vardır.
Kağan’ın, Elmas’ı karısı olarak konağa getirmesi, herkeste şok etkisi yaratmıştır. Konağın kadınları başta olmak üzere, Elmas’tan kurtulmanın yollarını ararlar. Fakat bu seferki yeni gelin, Bella gibi saf ve iyi niyetli değildir. Bu yüzden kadınların işi oldukça zordur. Konaktaki kimse, Elmas’ı yeni gelin olarak görmez. Konağın yeni gelini hala Bella’dır. Kalender, Kağan’ı pişman etmek için en önemli kozunu, işini öne sürer, onu işten çıkarır. Fakat bu, Kağan’ın pes etmesini sağlamaz. Aksine onu Elmas’a daha da yakınlaştırır. Bu durum, tabi ki en çok Nazgül’ü yaralar. Nazgül artık sağlıklı düşünecek durumda değildir. Ve bunun farkında olan tek kişi Bella’dır. Kimseyi, buna ikna edemez. Yeni gelin, Nazgül için fazlasıyla telaşlanır. Möhteber, Asiye ve Ayşe, bir yandan eve gelen Elmas’la uğraşırken bir yandan da ağalarına yaklaşmanın yollarını ararlar. Bunun için panik butonundan kurtulmaları gerekmektedir. Fakat bu, hiç kolay değildir. Kadınlar, soluğu yine nezarethanede alınca kazan kaldırıp konakta grev başlatırlar. Kalender, buton sayesinde kadınları kendisinden uzaklaştırdığını düşünüp rahat bir nefes almışken tüm Çukurova’ya rezil olur. Başıma, bundan daha büyük bir bela gelmez diye düşünürken bütün konak, acı bir gürültüyle sarsılır. Bella’nın korktuğu, başlarına gelmiştir. Kağan, yaptığı şeyin bedeliyle yüz yüzedir.
Nazgül, canına kıymak isterken, başka bir canı taşıdığını öğrenmiş, hayata yeniden tutunmuştur. Bu haber, konaktaki herkesi mutlu ettiği gibi Kağan’ın fikirlerini de alt üst etmiş; genç ağa, yine karısıyla sevgilisi arasında kalmıştır. Yeni bebek müjdesi, konaktaki kadınların da elini güçlendirmiş; kadınlar, ağadan aldıkları icazetle Elmas’a hayatı zindan etmek için organize olmuşlardır. Elmas’a yeni Bozok Konağı’nda yeni gelin olmanın bedelini çok ağır ödetmeye karar vermişlerdir. Fakat Elmas, Bella kadar dayanıklı bir yeni gelin değildir. Konaktaki kadınlar, Elmas’ı yıldırma politikalarını yürütürken konaktaki diğer kadın Kamilla’nın da başı, Kalender’in babası Korkut’la derttedir. Korkut, Kamilla’yı eski aşığı Yaylagülü sanmaktadır. Korkut’un hafızasındaki bu gel git başta zararsız gibi görünse de sonunda Kamil’in canını fazlasıyla yakacaktır. Kalender, konağın kadınlarını zapt etmeyi başaramamışken bir de babasıyla uğraşmaktadır. Kadınların nikahtan vazgeçmesi, Kalender’i mutlu eden en önemli gelişmedir. Bu yüzden bütün ailesini pikniğe götürmeye karar verir. Piknikte aile bağlarının güçleneceğini, güzel bir gün geçireceklerini zannederken, kadınların yine başına buyruk hareket etmesi, günlerini zehir etmeye yeter. Konak sakinleri, soluğu yine hastanede alır. Bozok’lar, evlerine gelip de her şey normale döndüğünde Bozok Konağı, yine birbiri ardına skandala sahne olur. Elmas’ın geçmişindeki sır perdesi aralanmıştır. Kağan, bunu öğrendiğinde hayatının şokunu yaşar. Bir diğer şoku da Bella yaşamaktadır. Hayatta en çok istediği şeyin gerçekleşemeyeceğini öğrenmiştir.
Bella’nın hayatta en çok istediği şeye, bir bebeğe sahip olmak için tedaviye ihtiyacı vardır. Nazgül, duruma el koymuştur. Bu haber, üç elti arasında bir sır olarak saklanacak ve alternatif tedaviler denenecektir. Bu yüzden soluğu Durdu Ebe’de alırlar. Koca karı ilaçlarıyla ve batıl inançlarla sorunun çözüleceğine inanırlar. Konaktaki kadınların gündemiyse bambaşkadır. Kadınlar, nikahtan vazgeçmiş ama güvence istemektedir. Bu yüzden Kalender Ağa’nın mallarından hak isterler. Asıl sorun, ağalığın nişanesi Çukurtarla’nın kime gideceğidir. Kadınlar bir yandan; Kalender’in talimatıyla Kör Hasan ve Müsellim de bir yandan Çukurtarla’da keşif yaparlar. Ve iki taraf da oranın sıradan bir tarla olmadığını anlarlar. Nazgül, Bella’nın derdine çare olmaya çalışırken Kağan’la problemlerini de çözmeye başlamıştır. Elmas, hayatlarından tamamen çıkıp gitmiştir. Kağan’la balayı planları yaparlar. Bella, onları böyle görmekten çok mutludur. Bir de kendi derdine çare bulsa her şey dört dörtlük olacaktır. Durdu Ebe’nin şifa diye önerdiği “sümbül teke” otunu bulmaya kararlıdır. Fakat bu kararlılık, onu kelimenin tam anlamıyla uçurumun kenarına getirecektir.
Bella’yı uçurumun kenarından, onu yine oraya gönderen kişi kurtarır. Hazar, Bella’yı hurafelerden uzak tutmaya çalışsa da Bella’nın aklı bir kez çelinmiştir. Canla başla Ebe Durdu’nun direktiflerine uymaya kararlıdır. Hazar’sa çareyi doktorda aramaya karar verir. Genç çift, doktora gittiğinde ikinci şoku yaşarlar. Çocuk sahibi olmak için Hazar’ın da tedavi görmesi gerekmektedir. Hazar, bunun kesinlikle konaktakiler tarafından duyulmasını istemez. Fakat Bozok Konağı’nda hiçbir şey saklı kalmadığından bu sır da kısa zamanda gün yüzüne çıkar. Kalender, bir yandan oğluna üzülürken diğer yandan kızı için çırpınmaktadır. Çünkü Şirin, Dilan’ın şikayeti üzerine Baran’la birlikte nezarethanededir. Dilan, öcünü almak için bir fırsat bulmuştur fakat Baran olaya müdahale eder. Şirin, kısa zamanda özgürlüğüne kavuşur. Türkmen’in aşk hayatı, Kamilla ve Kamil’in yuvalarını yıkma noktasına getirir. Kamilla, Türkmen’e yardım ettiğini sanarken kendi evliliğinin altını oymaktadır. Kamil, Kalender’in yardımıyla birlikte büyük bir yanılgıya sürüklenir. Tüm bunlar, kadınların gündemini değiştirmeye yetmez. Onlar, Çukurtarla’nın peşindedir. Konaktakilere çaktırmadan tarlaya gidip keşif yaparlar, konağa gelip malzeme ararlar, canla başla çalışırlar. Ve sonunda emeklerinin karşılığını alırlar. Çukurtarla’nın hikmeti nihayet ortaya çıkmıştır.
Kadınlar altınları bulmuş, konağa getirmiştir. Ama nerde saklayacak, bunları kime satacaklardır? Bunun için Baran’a başvururlar. Kısa zamanda altınları satıp zengin olacaklardır. Ama işler umdukları gibi gitmez. Buldukları defineyle ilgili efsaneler, özellikle Ayşe’yi fazlasıyla etkiler. Yakalarını bırakmayan talihsizlikler ve tesadüfler kadınları fazlasıyla zora sokar. Kamilla’nın kendini aklaması, Türkmen’in hüküm giymesine sebep olur. Kalender, Türkmen’i affetmeyecektir, cezasını keser. Türkmen, çareyi kaçmakta bulsa da kısa sürede gerçeklerle yüzleşir ve evinin yolunu tutar. Konağa mutsuz dönen sadece Türkmen değildir. Şirin de konaktaki mutsuz kadınlar kervanına katılmış, Ferhat’la yolları sonsuza kadar ayrılmıştır. Ramazan ayının gelişiyle birlikte evde huzur, birlik, beraberlik rüzgarı esse de altınların varlığı, kadınların huzurunu iyice kaçırmıştır. Kadınlar, tam altınları satıp huzura kavuşacaklarını sandıkları anda birbiri üstüne şok yaşarlar. Üst üste gelen sinir bozucu olaylardan sonra tam rahata kavuşacakları anda hiç ummadıkları bir hamleyle karşılaşırlar. Altın sevdası, kadınların başına umduklarından çok daha büyük bir bela açacaktır.
Kadınlar, zengin olacağız derken Kalender Ağa'nın güvenini tamamen kaybederler. Kalender kadınlara bir ceza verir. Konakta hiçbir itibarı kalmamıştır. Hanımlıktan artık her biri ırgatlığa düşürülmüştür. Bu duruma dayanamayan kadınlar yine evi terk ederler. Hepsi, baba evine dönmeye karar verse de soluğu Möhteber’in yanındaalırlar. Kağan, Hazar’ın çocuk sahibi olma meselesine el atar. Onu, tedavi etmenin bir yolunu bulur. Bu tedaviyi, Bella ve Nazgül’ün öğrenmesiyle işler sarpa sarar. Kadınlar, kocalarına baskın yaparlar. Ve kimsenin tahmin bile edemeyeceği bir manzarayla karşılaşırlar. Kadınların, evlerini terk etmesine sebep olan altınlar, Kamilla’dadır. Fakat Kamilla, şeytana uymuş, altınlarla birlikte kaçma planları yapmaya başlamıştır. Herşeyi ayarlar. Kızını ve kocasını geride bırakıp altınlarla birlikte ülkeyi terk edecektir. Tabi bu planı ondan önce öğrenen başkaları da vardır. Ve harekete geçmekte gecikmezler.
Kamilla, altınlarla kaçmaya çalışırken Kalender'e yakalanmıştır. Kamilla, hapse girmediği için sevinirken Kalender’in verdiği ceza ile hevesi kursağında kalır. Çünkü Bozok Konağı’nın yeni gelini, artık Kamilla'dır. Kamilla’nın bunu kabul etmekten başka çaresi yoktur. Aksi takdirde hapsi boylayacaktır, mecbur kabul eder. Konağın tüm kadınları, Kalender'in verdiği cezadan son derece memnundur, Kamilla’ya kök söktürürler. Kalender'in eşleri ise bu durumun tadını çıkaramaz. Çünkü onların da ırgatlık cezası devam etmektedir. Bunun hırsıyla kendi aralarında kavgaya tutuşurlar. Birbirlerine küsmüşlerdir. Hepsi soluğu oğullarının yanında alır. Onları da birbirlerine karşı doldurmaya çalışırlar. Fakat istedikleri sonucu alamazlar. Bella ile Hazar’ın gündemi ise bambaşkadır. Hala çocuk sahibi olmanın yollarını aramaktadırlar. Doktorun verdiği haber, Hazar’ı mutlu etse de aynı şey Bella için geçerli değildir. Bella, çok önemli bir kararın eşiğindedir. Bella’nın vereceği hayati karar, Hazar’la Bella’yı karşı karşıya getirir.
Bella seçimini annelikten yana kullanmış; kendi hayatını tehlikeye atmak pahasına ameliyat olmayı reddetmiştir. Fakat Bella’nın bu fedakarlığı bile konaktaki dedikodu kazanını durdurmaya yetmez. Bella’nın çocuk sahibi olamayışı, öncelikle Asiye’yi harekete geçirir. Oğluna, doğurgan bir gelin bulacaktır. Fakat Kalender hem oğluna, hem de gelinine sahip çıkar. Asiye’nin hevesi kursağında kalmıştır. Şirin, Ferhat’la Dilan’ı birlikte görünce yanlış anlar. Bu kıskançlık krizi ona hayatının hatasını yaptırır. Baran’la Ferhat tekrar karşı karşıya geldiğinde Şirin’in tavrı, Ferhat’ı büyük umutsuzluğa sürükler. Ve genç aşık, hiç kimseye söylemeden, hayatının kararını alır. Konaktaki küslükler, Bella’nın sağlık durumu ve başka diğer olumsuzluklar; Kalender’in geleneksel ramazan eğlencesini düzenlemesine engel olmaz. Kalender, mehteranıyla, orta oyunuyla, sazıyla, sözüyle yine her şeyi hazırlamıştır. Bu defa eğlence kadrosuna dünürünü de eklemiştir. Konak halkı, gönlünce bir gece geçirmiş, küsler barışmış, dertler bir geceliğine de olsa unutulmuştur. Fakat konak sakinleri, eğlence gecesinin ardından öyle bir sabaha uyanır ki, kimsenin aklına gelmeyen gelmiş, hiç olmayacak olan olmuştur. Bozok Konağı, yeni bir badirenin eşiğindedir.
Bozoklar, konağın karantina altına alınıp, üzerlerine mühür vurulunca Kalender Ağa, ailesinin küçük bir kısmını konakta bırakıp Karadeniz'e yelken açar. Bozoklar artık kaçaktır. Kalender Ağa, karantina süresi boyunca ailesiyle birlikte bir nevi tatil yapacak hem de yıllardır görüşmediği kaynanasıyla, Asiye'nin akrabalarıyla vakit geçirecektir. Fakat bu planı yaparken ne kaçaklık hayatının gerçeklerini göz önünde bulundurmuştur, ne de Asiye'nin akrabalarının ne kadar deli ve gözü kara olduğunu hesap etmiştir. İşler tabi ki sarpa sarar. Bozoklar, Asiye'nin baba evine adımlarını attıkları an tüm hesaplar tersine döner. Kalender Ağa, hem Asiye'ye resmi nikah yapmak, hem de Asiye'nin akrabalarıyla dünür olmak zorundadır. Kalender ortadaki yanlış anlamayı düzeltmek, Hazar'ın evli olduğunu söylemek istese de başaramaz. Çünkü Asiye'nin amcası deli Şevki'ye bunu izah etmenin bir yolu yoktur. Orda kaldıkları sürece bu yalanı sürdürmek zorundalardır. Fakat bu yalan, onların başına tahmin ettiklerinden çok daha büyük bir çoraplar örer. Yalan, yalanı doğurmuştur. Bella ve ailesi evin hizmetlisi olur, Baran hiç görmediği bir kızla evlenmeye zorlanır, Bella'nın kısmeti çıkar. İşin içine bir de kaçaklık, jandarma ve ihbarlar girince Bozoklar iyice çıkmaza girerler. Kalender Ağa, tüm bunlardan sıyrılmaya çalışırken Asiye ve ailesinin kurduğu tezgahla gelinini kaybetme noktasına gelir. Çünkü söyledikleri yalan masumiyetini yitirmiş; Bella, hayatının en büyük ihanetiyle karşı karşıya kalmıştır. Artık ne bu yalanı, ne de evliliğini sürdürebilecektir.
Bella; sevdiği, uğruna her şeyden vazgeçtiği adamı, başka bir kadınla yakalayınca büyük bir yıkıma uğramıştır. Hazar’ın geceyi hatırlamaması da bu durumu iyiden iyiye ağırlaştırmış, Bella çareyi onu terk etmekte bulmuştur. Bir başına, hiç bilmediği bir yerde, üstelik dağın başında nereye gideceğini bilemez bir haldedir. Kamil ve Kamilla da peşine takılınca işler iyice sarpa sarar. Yardım eli uzattığını sandıkları Temel, Bella’yı kafasına takmıştır ve Bella’yı kaçırır. Sevdiği kadının peşinden gitmek, ona kendini inandırmak için yola çıkan Hazar’ın; karısının başının belada olduğunu öğrenince iyice gözleri kararır. Karısını Temel’in elinden kurtarır. Bozoklar tüm bu yaşananlardan sonra Şevki Reis’in evinde daha fazla kalamayacağını anlar. Kaçak bir şekilde yollarına devam edeceklerdir. Fakat bu yolculuğun, kaçak yapılan bir yolculukla alakası yoktur. Çünkü Bozoklar uzun zaman sonra ilk defa gönüllerince vakit geçirirler. Karadeniz’in azgın sularının keyfini çıkarıp felekten bir gün çalarlar. Günün sonuna doğru aldıkları haberse keyiflerini iyice arttırır. Haftalardır bekledikleri haber gelmiştir. Fakat bu müjdenin tadını çıkaramazlar. Çünkü Temel’in, Bella ile olan hesabı kapanmamıştır. Hazar ve Bella, büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır.
Bozoklar sonunda özgürlüklerine, Adana’ya ve konaklarına kavuşmuşlardır. Fakat Kalender Ağa’nın konağı, bıraktığı gibi değildir. Meydanı boş bulan Müsellim, istediği gibi ağalık yapmaktadır. Bozoklar, Kalender’in yönetimi devralmasıyla konak huzura kavuşacak derken Baran ve Dilan, soluğu konakta alır. Bir süre onlarla birlikte yaşayacaklardır. Baran rahat durmayacağından hem Şirin, hem de Ferhat; Baran’ın taşkınlığından nasibini alır. Dilan’ın araya soktuğu fitnelerin de sayesinde konak Ferhat, Baran, Şirin üçlüsüne artık dar gelmektedir. Kalender Ağa, konaktaki eski düzeni sağlamaya çalışırken konakta deprem etkisi yaratacak bir haber alırlar. Türkmen’e Arap Şeyhi bir görücü gelecektir. Tüm konak halkı bunun için canını dişine takar, hazırlıklar yapılır. Türkmen Ağası Kalender, Arap Şeyhi’nin gösterişinin altında kalmamak için elinden geleni ardına koymaz. Fakat gecenin sonunda Türkmen başta olmak üzere tüm Bozoklar büyük bir hüsrana uğrar. Tüm hazırlıklar boşa gittiği gibi Türkmen’in tüm hayalleri yıkılmıştır. Konak halkı, bunun şokunu atlatamamışken aylardır bekledikleri Gökhan’ı karşılarında görürler. Fakat Gökhan’la birlikte Bozokları bekleyen kötü, çok kötü bir sürpriz vardır.
Gökhan’ın kötü sürprizi, başta Afet ve Ayşe olmak üzere, konaktaki kimseyi memnun etmemiş; gelin-kaynana; aylardır yolunu gözledikleri Gökhan’ı bir kadınla görünce bunu kaldıramamıştır. Ayşe, bunu hazmedemediğinde ayılıp bayılırken Afet’in olayları hazmedememe biçimi çok başkadır. Kendi canı ne kadar yandıysa, Gökhan’ın canını da o kadar yakacaktır. Gözünü karartan Afet’i tüm konak ikna etmeye çalışır. Gökhan, yaptığına pişman olmuştur olmasına ama artık çok geçtir. Kalender, konaktaki kötü atmosferin dağılması için kolları sıvar, oğullarını ve gelinlerini denize götürür. Amaçları, yaşanan tatsızlıkları unutmak, iyi vakit geçirmektir. Tabi ki bu mümkün olmaz. Hazar’ın içinde zapt edemediği külhan beyi yine baş göstermiş ve soluğu parmaklıklar ardında almışlardır. Bozok erkeklerinin başı, büyük bir beladadır. Fakat bir el, bunları tüm belaların içinden çekip kurtarır. Bu el; Kalender’in aklını başından alacak, ona bildiği herşeyi unutturacak birinin elidir. Şimdilik kimse bu tehlikenin farkında değildir. Bozok erkekleri hapisten çıkmış, konağa nispeten sakin bir iklim hakim olmuşken bir Bozok klasiği olarak yine kapıya jandarmalar dayanır. Bu seferki ihbar hem çok ciddi, hem de Kalender Bozok’un kaldıramayacağı türdendir. Yani yine, Hazar ve Bella büyük bir sınavla karşı karşıyadır.
Asiye’nin Hazar’ı ihbarı, Kalender’i çileden çıkarmış, Asiye’nin Kalender’in gözünden iyice düşmesine sebep olmuştur. Asiye’nin son hamlesi, bardağı taşıran son damladır. Asiye’nin kendini affettirme çabaları Kalender’e sökmedikçe de hıncını Bella’dan çıkarır. Konaktaki tek mutsuz gelin Bella değildir. Afet, Gökhan’ın gelişiyle mutlu günlerine kavuşacağını zannederken hayatı resmen zindana dönmüştür. Çünkü Ayşe’nin içinden dünyanın en eli sopalı kaynanası çıkmıştır. Arap’ın inadı, birbirinin hasretiyle yanıp tutuşan karı-kocanın muradına ermesine engel olur. Ayşe’nin son hamlesiyle birlikte Gökhan, karısı ve annesi arasında sıkışıp kalır. Tabi ki tüm bunlardan Kalender’in hiç haberi yoktur. Çünkü Asude, konakta misafirdir. Kalender’in de tek derdi onu etkilemek ve gözüne girmektir. Bu yüzden her yolu dener. Asude’nin ilgi alanlarıyla ilgilenmeye, onunla birçok ortak nokta bulmaya çalışır. Tabi ki bunu yaparken de fazlasıyla zorlanır. Çünkü Kalender Ağa’nın ne fiziksel performansı, ne de genel kültürü buna uygun değildir. Kalender, yine de her şeyi göze alır. Kalender’in çabası, eşlerinin de gözünden kaçmaz tabi ki. Göz göre göre kocaları, Asude’ye kur yapmaktadır. Şimdilik ellerinden bir şey gelmez. Bu durumu fark eden yalnızca onlar değildir. Bella, Kalender’in halasına ilgisini görünce vakit geçirmeden Hazar’ı uyarır. Hazar, kardeşlerini toplayıp durumun ciddiyetini anlattığında üç kardeş soluğu babalarının karşısında alır. Niyetleri onu uyarmaktır. Fakat Kalender’den aldıkları cevapla hepsi şok olur. Çünkü konakta yer yerinden oynamak üzeredir. Kaçtıkları tehlike, tahmin ettiklerinden çok daha yakındadır.
Kalender’in Asude’ye olan ilgisi, tüm konak halkını alarma geçirmiştir. Asude’nin evdeki varlığı herkes için tehdit oluşturmaktadır. Kamilla sırf bu yüzden evi terk etmiştir. Kalender, Asude’yi evde tutabilmek için her yola başvurmuş, bu uğurda biricik dünürü Kamil’i bile kaybetmeyi göze almıştır. Kalender ise hiçbir şeyi umursamadan sadece Asude’ye odaklanmış, onu etkilemeye çalışmaktadır. Tabi ki ne yazık ki onunla baş başa kalamadığı için emeline ulaşamamaktadır. Konakta aşkı arayan, aşkını elinde tutmaya çalışan ve aşkına karşılık bulmaya çalışan tek kişi Kalender değildir. Şirin, Baran, Ferhat’tan oluşan aşk üçgeni bozulmuş; Ferhat aradan çekilmeye karar veriştir. Bu karar; Baran’la Şirin’in hayatını değiştireceği gibi kendi hayatını da değiştirecektir. Ferhat, farkında olmasa da bambaşka bir hikayenin eşiğine gelmiştir. Şimdilik konaktaki en büyük aşk meselesi, Kalender’inkidir. Konak halkı, el birliğiyle Kalender’i Asude’den soğutmanın yollarını ararlar. Konaktaki kadınların meseleleri çözme biçimleri de sadece entrika olduğundan yine bir entrika çevirmenin yolunu ararlar. Denedikleri birkaç yöntem başarısız olup hatta bunun sonunda kendileri zararlı çıktıklarından daha büyük oynamaya karar verirler. Bu sefer işin içinde oğlanlar ve hatta Bella dahil herkes vardır. Oyun kurucu ise Kamilla’dır. Bu sefer oyun, gerçekten çok büyüktür. Asude, konaktakilerin oyununa gelir, Kalender’e resti çeker. Kalender, büyük bir itham altındadır. Kendini aklaması, Asude’nin tekrar gözüne girmesi nerdeyse imkansızdır.
Konak halkı bir olmuş, Kalender’i büyük bir ithamla karşı karşıya bırakmıştır. Kalender’in kendini aklaması imkansız görünmektedir. Fakat neyse ki kumaşı entrika tutmayan gelini Bella, her şeyi bir bir anlatır ve konaktakilerin oyunu açığa çıkar. Bella, bu hamlesiyle hem kendi vicdanını rahatlatmış, hem de Kalender’e gerçekleri anlatmıştır. Fakat Bella, kaynanalarının gözünde dokuz kusurlu hareketin en kusurlusunu işlemiştir. Bu saatten sonra Bella’yı, kaynanaların elinden kimse alamayacaktır. Kalender, gerçekleri öğrendiği an evi terk etmiştir. Kaynanalar, Kalender’in de yokluğunu fırsat bilip Bella’ya hayatı iyice zindan etmektedir. Bella, Kalender’e gerçekleri anlatsa da Asude’ye anlatamamıştır. Kalender, Asude’nin gözünde hala zorbanın ve magandanın tekidir. Kalender, bunu değiştirmek, Asude’ye ulaşmak için elinden geleni yapar ama başaramaz. Kalender, Asude’nin yolunu gözlerken Asude, onların kapısına dayanır. Fakat bu, Kalender’in hayalinden çok farklıdır. Çünkü Asude, Bozok Konağı’na baskına gelmiştir. Baskın sırasında Asude’nin öğrendikleri her şeyin seyrini değiştirecek, konağın kadınları yine kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşecektir.
üç kader yoldaşı kuma, Kalender Ağa ile Asude’yi ayırmaya çalışırken onları birbirine daha da yakınlaştırmıştır. Kurdukları oyun ters tepmiş, Kalender Ağa, nihayet Asude ile baş başa vakit geçirme şansı bulmuştur. Ne tesadüftür ki o gün, nerdeyse tüm konak halkı; sevdikleriyle baş başa vakit geçirmeyi planlamıştır. Kalender, tüm imkanlarını seferber edip, aşık olduğu kadına unutamayacağı bir gün geçirtmiş, günü romantik bir akşam yemeğiyle sonlandıracakken konaktaki diğer çiftlerin tüm planlarını bozar. Ama bunun farkında değildir. Tamamen Asude’ye ve ondan duyacağı cevaba kilitlenmiştir. Fakat Asude’nin sözleri Kalender’i bambaşka bir eşiğe taşır. Kalender, her şeyinden bir kalemde vazgeçmeye hazırdır. Bu yüzden konak halkını toplar, bu zamana kadar verebileceği en radikal kararı ailesine açıklar. Ailenin de bir seçim yapması gerekmektedir. Fakat bu seçim, konakta bir Fetret Devri’ne de, bir iç çatışmaya da sebep olabilecek niteliktedir. Herkes bu seçimin sonucunu beklerken Korkut Dede’nin aile divanında açıkladığı gerçek; tüm dengeleri alt üst eder. Artık verilecek kararların ve yapılacak seçimlerin hiçbir anlamı yoktur. Bozok Konağı, büyük bir skandalla ve çok büyük bir meseleyle meşgul olacaktır. Bozoklar bu zamana kadar yaşamış oldukları şokun, en büyüğüyle karşı karşıyadır.
Korkut’un herkesten sakladığı oğlu İskender’in varlığı, konak gündemine bomba gibi düşmüştür. Kaynanalar, oğullarının ağalığı elden gidecek diye panik haldedir; gelinler, kocalarının ağalığının önündeki bu büyük engelden dolayı son derece gergindir. Tüm konak, İskender meselesiyle uğraşırken yalnızca Kalender Ağa, bu meseleden uzaktır. Ağalıktan, konaktan, tüm sorumluluklarından sıyrılmıştır. Yalnızca Asude’yi düşünmektedir. Kalender’in eşleri, bunu fark ettiklerinde işin vahametini anlarlar. Ve bir plan yaparlar. Bella’nın vazgeçirmeye çalışmasına rağmen kadınlar, kendilerini –Asude gibi olmak üzere- baştan yaratırlar. Fakat kadınların her planında olduğu gibi bu planları da ayaklarına dolanır, yine kendilerini büyük bir belanın içinde bulular. Ve yine ne yapıp edip kötü yola düşmeyi ve Kalender’e cinnet geçirtmeyi başarırlar. Kadınlar, hezimete uğrayınca tabi ki kabak yine, zavallı yeni gelinin başına patlamıştır. Konağı Bella’ya öylesine dar ederler ki; Bella çareyi kaçmakta bulur. Fakat Kalender’e verdikleri sözden dolayı bunu başaramaz. Yeni gelin, her şeye rağmen yine mücadele edecek, yine kendi elleriyle cehennemi, cennete çevirmeye çalışacaktır. Fakat bu kez işi çok zordur.
Bozok Konağı’nda sular biraz durulmuşken konak halkı büyük bir darbeyle karşılaşır. Kalender Ağa’nın yokluğuyla dengeleri alt üst olan konağın yönetimine Korkut Ağa el koymuştur. Konaktaki tüm kurallar değişir, güçler el değiştirir. Hem de öylesine değişir ki konağın en zayıf halkası zannedilen Bella ve Müsellim; en güçlüler haline gelir. Konak halkı; Bella’nın gözde gelin; Müsellim’in ağanın sağ kolu olduğu bir düzene geçiş yapmıştır. Bu sefer gerçekten hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bu durum tabi ki öncelikle kaynanaları çileden çıkarır. Çünkü Bella gözde gelin olmuşken kaynanalar da yeni gelin olmuştur. Kaynanalar, kıdemli yeni gelinimize yaptıklarının faturasını bir bir öder. Kaynanaların bu zulümden kurtulmalarının tek bir yolu vardır. O da yeniden ağa karısı olmaktır. Kalender, ağalığı bıraktığı için onlar da ağa karısı statülerini kaybetmişlerdir bu yüzden bir an önce Kalender’i konağa döndürmeleri gerekmektedir. Bunun için her yola başvurmayı ve hatta herşeye katlanmayı göze alırlar. Hatta eve gelecek dördüncü eşi bile. Kaynanaların artık tek bir amacı vardır. O da Asude’yi konağa getirmek. Fakat bu, o kadar kolay değildir. Kaynanalar, bu girişimlerinden de sonuç alamayınca kimsenin aklına gelmeyecek bir yola başvururlar. Öyle bir şeye kalkışırlar ki, bu sefer gerçekten gemileri; içindekilerle birlikte yakmayı göze aldıklarını herkese ispatlarlar.
Kalender’in eşlerinin, Kalender’i geri döndürmek için kendileri dâhil her şeyi yakmaya kalkmaları da sonuç vermemiş, Kalender evi yeniden terk etmiştir. Kadınlar yana yakıla yeni bir plan yapma derdine düşerler. Fakat Kalender, hiçbir şekilde konağa dönmeye niyetli değildir. Tek derdi, Asude’yi bulmaktır. Kalender, Asude’yi hem yerde hem gökte ararken, Kağan ve Gökhan onu Kapadokya’da bulur. Eşleriyle birlikte balayında olan Kağan ve Gökhan Kapadokya’da; aşka, romantizme ve eğlenceye doyacaklarını zannederken kendilerini yine bir macera filminin ortasında bulur. Çünkü Asude, yeni sevgilisiyle Kapadokya’dadır. Tabii ki Kalender bunu öğrendikten sonra ne balaylarından hayır gelecektir, ne de Kalender zapt edilebilecektir. Kalender, Kapadokya’dan döndükten sonra konakta yine sular durulmamıştır. Çünkü kaynanalar, Kalender’le Asude’yi buluşturanın Bella olduğunu zannettikleri için yeni gelinin başına büyük bir çorap örerler. Fakat bu kez ördükleri çorap, tüm aile ilişkilerinin birbiri ardına sökülmesine sebep olur. Artık toparlanması imkânsızdır.
Kaynanaların, yeni geline kurduğu tezgah bu sefer çok büyüktür. Bu zamana kadar kaynanaların her yaptığına katlanan Bella, bu kez uğradığı haksızlığa boyun eğmez ve Adana’yı terk etmeye karar verir. Her zaman karısından yana olan Hazar da bu iftiraya göz yummaz, karısıyla birlikte Adana’yı terk edecektir. Fakat o, Bella gibi sessizce gitmeyi gururuna yediremez. Konağı, annelerinin başına yıkmaya niyetlidir. Oğlundan böyle bir tepkiyle karşılaşan Asiye, bunu gururuna yediremez. Bunu, kumalarına ödetmeye kararlıdır. Konakta yine yer yerinden oynar. Konak halkı, yıkım imha çalışmalarının ve çatışmalarının ortasında kalmıştır. Hazar ve Bella, gözlerini karartıp gidecekken Kalender de onların peşine takılır. O da ailesini ve konağını bırakıp gidecektir fakat aldıkları acı haber onlara engel olur. Bu sırada kaynanaların Bella’ya kurduğu tezgah da ortaya çıkınca Bella tamamen aklanmış olur. Fakat Bella’nın aklanması; kaynanaların kara lekesi olmuştur. Kaynanalar bunu kaldıramazlar. Bu durum, Bozok Konağı’nda yine sıradan günler yaşanmasına sebep olur. Bella ve Hazar gidememiş, kaynanalar ölememiş ve eski düzen devam etmeye başlamıştır. Fakat Korkut Ağa’nın oğluyla yaptığı konuşma, Kalender’in bu zamana kadar olan tüm tavrını sorgulamasına sebep olur. Kalender Ağa, bir yol ayrımındadır.
Korkut Ağa’nın, Kalender’le yaptığı konuşma işe yaramış, Kalender artık bir karar vermesi gerektiğini anlamıştır. Fakat bu hiç kolay değildir. Kalender’in hem kendisiyle hem de hayatıyla yüzleşirken tarafsız olması gerekmektedir. Bu yüzden en dürüst olduğuna inandığı iki kişiden, Bella ve Kamil’den yardım alır. Onların kurduğu mahkemede kendisini yargılayacak ve bir karara varacaktır. Kumalar nefeslerini tutmuş, Kalender’in kararını beklemektedir. Kalender Ağa, kararını açıkladığında herkes şok olur. Bella son görevini de tamamlamış, Kalender’in karar vermesine yardımcı olmuş artık gitmek üzere yola koyulacaktır. Bella, her şeyin üzerine sünger çekip yeni bir hayata başlamak için bir dönüş yolculuğu planlarken ortaya çıkan davetsiz misafirler hem yolculuğun hem de tüm durumların gidişatını değiştirir. Bella, Hazar’la baş başa olduğu yeni hayatını düşlerken kendisini yine tam kadro Bozokların içinde bulur. Talihsizlikler peşlerini bırakmayınca yolculukları da zehir olur. Fakat tüm bu debdebeye rağmen yolun sonunda herkesi, özellikle Bella ve Hazar’ı rüya gibi geçecek birkaç gün beklemektedir. Rüyanın kabusa dönmesi için canla başla çalışacak kumalar da tam kadro Bella’nın yanındadır. Bella’nın şansı yaver giderse aylardır hayalini kurduğu güzel günler çok yakındadır.
Her şerde azıcık da olsa var olan hayır, Bozok ailesinin de yüzüne gülecek ve beş yıldızlı bir otelde, doludizgin bir tatil geçirmelerine neden olacaktır. Kalender bu tatili Bella’nın kaynanalarıyla arasını düzeltmesini ve Adana’ya dönmesini sağlamak için fırsata dönüştürmek isteyecektir ancak karşısına çıkacak sürprizlerden habersizdir. Kuşkusuz ki Bozokların başından bir an olsun eksik olmayan musibetler, bu tatilde de yakalarını bırakmayacaktır. Kalender’le Kamil’in karşılaştıkları büyük sürpriz, Bella’nın da başını belaya sokacak ve gittikçe büyüyen bir çığ gibi herkesi etkisi altına almaya başlayacaktır. Konaktan ve Adana’dan çıktıklarında sudan çıkmış balığa dönen Bozoklar her şeyi ellerine yüzlerine bulaştıracaklardır. Sadece otelin değil Antalya’nın da altını üstüne getireceklerdir. Böylece hem kendilerini hem de çevrelerindeki insanları gülünç durumlara düşürmekten geri durmayacaklardır. Başlarını derde sokmakta üstüne olmayan Bozoklar, acaba içine düştükleri trajikomik durumlardan kurtulabilecekler midir?
Bozoklar Antalya’nın her türlü nimetinden faydalanıp, başlarına gelebilecek her türlü belaya bulaştıktan sonra nihayet eve dönüş yoluna koyulurlar. Bu yolculukta oldukça gönülsüz yolcular da vardır. Yeni gelinimiz her defasında Bozok Konağı’ndan kurtulduğunu zannederken bir bahaneyle geri dönmek zorunda kalmaktadır. Yine kurtulamamış, konağın yolunu tutmuştur. Hazar, babasına ağalığı ve konakta kalmayı asla istemediğini yeniden dile getirince Kalender, hiçbir bahanenin oğlunu ve yeni gelinini temelli tutmaya yetmeyeceğini anlar ve başka bir yola başvurur. Oğulları arasında ağalık yarışı düzenleyecektir. Kağan ve Gökhan bu yarışta ezeli rakipken Hazar, fasulyedendir. Çünkü onun şampiyonluk ve ağalık gibi bir derdi yoktur. Anneler, savaşa hazırlanır gibi oğullarını yarışa hazırlar. Kağan ve Gökhan canla başla çalışırken Hazar oralı olmaz. Çünkü onun için önemli olan katılmaktır. Yarış günü gelip çattığında kimsenin aklına gelmeyen başına gelir. Ağalık yarışı sürpriz bir şekilde sonuçlanır. Konak halkı daha bu sonucu kabul edememişken konak, İskenderlerin istilasına uğrar. Bozoklar bu istilaya hazırlıksız yakalanmıştır. Müsellim’in dâhiyane çözümü Bozokların başını büyük bir belaya sokmuştur.
Bozok Holding’in gittikçe kötüye giden durumu, konak halkını da etkilemiştir. Herkes bu durumdan başkasını sorumlu tutmaktadır. Bu kavga öyle büyümüştür ki kadınlar adeta birbirine girmiş, Adana’da sıradan sayılabilecek bir iç savaş yaşanmıştır. Bu savaşın sonunda Ayşe, oğlunu ve gelinini alıp konaktan ayrılır. Artık kendi ekmeklerini kazanacak, kendi ayakları üzerinde duracaklardır. Bozoklar, tamamen şirket işlerine odaklanmış, şirketi battığı yerden çıkarmaya çalışmaktadırlar. Fakat bu mümkün görünmemektedir. Tam da şirketi kurtaracak hiçbir hamlenin kalmadığını düşündüklerinde yeni gelinimiz Hızır gibi yetişir ve Bozokların portakallarını satacak birini bulur. Bu, Hazar’ın eski sevgilisinden başka biri değildir. Bella şirketi kurtarmak için yılana sarılmayı göze almıştır. Bozok Konağı, Bella dışındaki bir başka Latin güzeline, Esmeralda’ya ev sahipliği yapmaktadır artık. Esmeralda’nın varlığı konaktaki kadınları rahatsız etmeye başlamıştır. Fakat şimdilik yapacak bir şey yoktur. Herkes, Bozok Holding’in akıbeti için dişini sıkacaktır. Tüm konak halkı yalnızca tek bir hedefe kilitlenmişken çat kapı karşılarına çıkan misafir, tüm dengeleri değiştirecektir. Çünkü Bozoklar, gökte aradıklarını yerde bulmuştur.
Bozoklar yeni aile üyelerini bulmuş, konakta birlikte yaşamaya başlamışlardır. İskender’le Gülistan, hayal bile edemeyecekleri hayatın tam ortasına düşmüşlerdir ve bunun tüm nimetlerinden faydalanmaya kararlıdırlar. İskender, bir Bozok olarak holdingde işe girmiştir. Şimdilik her şey süt liman görünmektedir. Fakat Kamilla, Esmeralda’nın varlığını koz olarak kullanmaya karar vermiş, onu kendi safına çekmeye çalışmaktadır. Bella’nın, Esmeralda’nın varlığından rahatsız olması uzun sürmemiş, onu ve Hazar’ı göz hapsine almaya karar vermiştir. Bunun için de holdingde işe başlar. Konakta adeta melek gibi bir yeni gelin olan Bella, holdingde yeni personel müdürü olarak herkese kök söktürür. Özellikle de kadınlara. Bella, Esmeralda’yı Hazar’dan uzaklaştırmak için holdinge gitmişken tüm kadınlara kafayı takar. Bozok Holding ve Hazar, Bella’nın elinde adeta inim inim inlemektedir. Hazar’a ve Esmeralda’ya bir an bile nefes aldırmayan Bella, herşeyi kontrol altına aldığını zannederken Kamilla faktörünü unutmuştur. Kamilla çoktan fitili ateşlemiş, Esmeralda’yı Hazar’ın üzerine salmıştır. Bella, kendinden ve Hazar’dan son derece eminken öyle bir şeyle karşılaşır ki, artık Hazar’a güvenemeyecektir. Çünkü Esmeralda artık hedefine çok yakındır.
Hazar, Bella’ya fena yakalanmıştır. Mevzuyu daha fazla büyümeden hallettiğini düşündüğünde de Bella’nın radikal kararıyla şok olur. Çünkü Bella kocasını yalnız bırakmaya niyetli değildir ve holdingde işe başlar. Hazar, artık Bella’dan habersiz nefes bile almayacaktır. Fakat Bella’nın zapturapt altına aldığı tek kişi Hazar değildir. Bella, holdingde çalışan kadın personele kök söktürmeye kararlıdır. Naif, yumuşak huylu yeni gelinimizin içinden adeta bir gestapo çıkmış, tüm holdinge kök söktürmektedir. Holdingdeki değişim rüzgarı sadece Bella ile sınırlı kalmaz. İskender de holdingin yeni güvenlik müdürü olmuştur. İskender yaptığı bir dizi tatbikatla holding çalışanlarına, özellikle de Kağan’a kabus dolu anlar yaşatır. Yenilik ve değişim rüzgârı sadece Bozok Holding’le sınırlı değildir. Gülistan bir yandan konaktaki kaynana saltanatına son vermeye çalışırken Kamilla da küllenen Esmeralda-Hazar aşkını alevlendirmeye çalışır. Kamilla’nın bitmek bilmeyen inadına bakılacak olursa Bella ve Hazar aşkını, bundan çok daha kötü günler beklemektedir. Bozok Konağı’nda aşkları tehdit altında olan yalnızca Bella ile Hazar değildir. Baran ve Şirin öyle bir çıkmazın içine girmişlerdir ki çare olarak buldukları şey, tüm Bozokları çok daha büyük bir belaya sürükleyecektir.
Baran’la Şirin, Dolan’lardan kurtulmak için kaçmıştır. Böylece Kalender, Baran’la Şirin’in aşkını öğrenecek ve onlara izin verecektir. Tabi ki bu; genç aşıkların olacağını sandığı şeydir. Halbuki konak halkı, bu hadisenin üstünü yine entrika ustalığıyla kapatmış; Kalender’in, hiçbir şeyden haberi olmamıştır. Baran, hayallerinin suya düştüğünü görünce ağırbir depresyona girer. Kız kaçırdığında ortalığın ayağa kalkacağını, Şirin’e olan aşkını herkesin bileceğini zanneden Baran, adam yerine konmamıştır. İşin içine Şirin’in abileri de girince Şirin, sessiz sedasız kaçtığı gibi yine o şekilde konağa döner. Konakta sıradanlaşan olaylar devam ederken Bella da şirketteki gestapoluğunu sürdürür. Tüm şirketi tek tip giydirmiştir. Şirketin kadın çalışanları bu durumdan son derece rahatsızdır. Fakat Bella’nın, Hazar’ın etrafında dolaşan dişi sneğe bile tahammülü yoktur. Özellikle de Esmeralda’ya. Bella, şirketteki işlere el koyup Hazar’ı göz hapsine aldığında Esmeralda tehlikesini savuşturabileceğini düşünmüştür. Ama hesaba katmadığı bir faktör vardır. O da Kamilla’dır. Kamilla fitili çoktan ateşleyip Esmeralda’yı Hazar’a yönlendirmiştir. Esmeralda, elindeki en önemli kozu Hazar’a karşı kullanmaya karar verir. Hazar, bir yanda karısı, bir yanda şirketin geleceği; büyük bir yükün altındadır. Bir seçim yapması gerekmektedir.
Bella, Esmeralda’ya daha fazla tahammül edememiş onu Bozok yöntemleriyle konaktan yollamaya karar vermiştir. Bu uğurda ceylan ürkekliğindeki yeni gelinimizin içinden adeta bir dişi aslan çıkmış, Esmeralda’yı hem Adana’ya geldiğine hem de Hazar’a yaklaştığına pişman etmiştir. Bella, evliliğini kurtarmasına kurtarmış ama aynı zamanda holdingin tek kurtuluş planını da alt üst etmiştir. Bu planın alt üst olması Kalender’in de hayatını alt üst eder. Çünkü Kalender, Möhteber’e mecbur kalmıştır ve şirketi kurtarmak için Möhteber’in teklifine “evet” demek zorunda kalır. Sonunda resmi nikâhı Möhteber’e kıyacaktır. Bella’nın şirket için bir şeyler yapması gerekmektedir. Hem Kalender, holding için kendini feda edecektir hem de şirketin tek çıkış yolunu kendi elleriyle kapatmıştır. Bu yüzden bunu kendisi telafi edecektir. Bella, müşterileri beklemek yerine onların ayağına gitmeye karar verir ve babası ve kocasıyla bir iş seyahati planlar. Hazar, Bella ve Kamil, iş seyahatine çıkmak üzere havalimanına giderken Bozoklardan alacağı olan Boran Ağa, herkesin planını alt üst eder. Şirin’i kaçırmayı kafasına koymuştur ve planını harekete geçirir. Boran Ağa’nın hamlesi başta Bella olmak üzere tüm konak halkının üzerine kâbus gibi çökecektir.
Bella ve Kamil, Boran’ın adamları tarafından kaçırılmıştır. Boran’ın adamları Bella’yı Şirin, Kamil’i de sevgilisi zannettiği için önce Kamil’den kurtulmayı planlarlar. Kamil’i öldüreceklerdir. Bozokların ise bundan haberi yoktur. Bella ve Kamil’i Portekiz yolunda bilmekte, Şirin’in kaçırıldığını sanıp her yerde Şirin’i aramaktadırlar. Bu sırada yanlış anlama silsilesine bir halka daha eklenir. Konak halkı, Kalender’in de kaçırıldığını zanneder. Kalender’in oğulları ve kardeşleri bunun üzerine operasyona karar verirler. Baran ve Bozoklar büyük hazırlıklarla operasyona başlarlar. Fakat Baran, bastıkları mekanda Boran’ı değil, onun kardeşini bulunca yanlış anlama silsilesine nerdeyse en büyük halka eklenir. Baran, başını kurtaramayacağı bir belaya sokmuştur. Şirin’in konağa dönüşüyle taşlar bir bir yerine oturmuş; Bella ve Kamil’in Boran’ın elinde esir olduğu öğrenilmiştir. Bunun üzerine Bozoklar; Kalender Ağa öncülüğünde en büyük operasyonlarına girişirler. Bozoklar için artık ölmek var, dönmek yoktur. Bozoklar Boran’ın mekânına baskın yaptığında kimsenin aklına gelmeyen olur. Silahlar patladığında her şey için artık çok geçtir.
Bozoklar, Bella ve Kamil’i kurtarmış ama fazlasıyla zayiat vermişlerdir. Konağın neredeyse tüm erkekleri sakatlanmıştır. Fakat Möhteber, Kalender’in iş göremez raporunu görmemiş, nikâhta diretmiştir. Kalender’in artık kaçışı yoktur. Möhteber’den parayı alması için resmi nikâh kıyması zorunludur. Kalender, bu nikâhın kıyılmaması için yatıp kalkıp dua eder. Kalender’in Allah’ın sevdiği kulu olduğundan mı yoksa şansı yaver gittiğinden mi bilinmez duaları kabul olmuştur. Çünkü nikâh kıyılamamıştır. Fakat Kalender Ağa, yağmurdan kaçarken doluya tutulur. Özgürlüğüne koştuğunu sandığı anda hayatındaki en büyük hayal kırıklığıyla yüzleşir. Canı gibi sevdiği kızı Şirin ona yalan söylemiş, Baran’a olan aşkını gizlemiştir. Artık Baran’la Şirin’in kavuşması imkânsızdır. Çünkü Kalender, Baran’ı kendisine ezeli düşman ilan etmiştir. Kalender’in düşman bellediği sadece Baran değildir. Kalender tüm konak halkının Baran-Şirin aşkından haberdar olduğunu öğrendiğinde hepsini evden kovar. Kimse işlerin bu noktaya geleceğini tahmin etmemiştir. Kamil ve Bella bile kendilerini kapının önünde bulunca durumun ciddiyetini kavrarlar. Artık Kalender ve Şirin içeride, geri kalan herkes dışarıdadır. Kalender, Şirin’i gözünün önünden ayırmayarak ona en büyük iyiliği yaptığını zannederken ona aslında ne kadar büyük bir kötülük yaptığının henüz farkında değildir. Kalender, Şirin’i kaybetmeyle yüz yüzedir.
Kalender, Şirin’i hapsedip diğer herkesi evden kovmuştur. Şirin, tüm bu olanlardan kendini sorumlu tutar. Baran’la olan aşkı yüzünden herkes evden kovulmuş, ailesi dağılma noktasına gelmiştir. Bunu düzeltmenin tek bir yolu vardır. Fakat Şirin’in hamlesi, Baran’ı pimi çekilmiş bombaya çevirir. Deli aşığın artık ne yapacağı, nerede patlayacağı belli değildir. Kalender, Bozok Konağı’nda babası ve kızıyla sakin bir hayat yaşamaya hevesli olsa da bu mümkün olmaz. Kovulan tüm Bozok üyeleri konağa bir bir gelmeye, kendini affettirmeye çalışır. Fakat Kalender yumuşamaz. Arkasından iş çeviren kimseyi konağa almayacaktır. Kalender, ailesinden intikamını böylesine alırken intikam planları içinde olan sadece o değildir. Möhteber, nikah masasında bırakılmanın intikamı için yanıp tutuşmaktadır. Bunun için türlü yola başvurur. Sonunda bu işi tek başına yapmaya karar verir. Asiye ve Ayşe’yi tahmin bile edemeyecekleri günler ve geceler beklemektedir.
Möhteber, nikâh masasında bırakılmanın intikamı için tüm planı yapmış; Asiye ve Ayşe’yi ağına düşürmüştür. Artık Asiye ve Ayşe, Möhteber’in esiridir ve Möhteber’in öfkesi geçecek gibi değildir. Açlıkla sınanmaya tahammülü olmayan Ayşe için bu esaret ölümden beterdir. Fakat Möhteber’in insafa gelmeye hiç niyeti yoktur. Bozoklar kendi dertlerine düştüklerinden Asiye ve Ayşe’nin yokluğunu ilk başlarda anlamazlar. Kalender Ağa tarafından affedilmeyen ve konağa kabul edilmeyen Bella ve ailesi çareyi gitmekte bulur. Kamil ve Kamilla tabii ki yine Adana il sınırından çıkamaz. Hazar ve Bella da çıkacakken Şirin, onlara engel olur. Çünkü Baran’a ulaşamamaktadır. Baran’ı çok iyi tanıyan Şirin, onun kendisine bir şey yapmasından korkmaktadır. Bella ve Hazar, Baran’ı bulduklarında Baran, gerçekten kendine bir şey yapmak üzeredir. Bella ve Hazar, Baran’ı Şirin’le görüştürmek vaadiyle sakinleştirirler. Asiye ve Ayşe’nin yokluğu herkesi endişelendirmeye başladığında jandarmaya haber verirler. Herkes dört koldan Asiye ve Ayşe’yi aramakta ama bulamamaktadır. Umutlar tükenmeye başlamıştır. Bu hengâme içinde Hazar, Bella ve Şirin’i görüştürememiştir. Bunun üzerine Şirin, Bella’yı ikna ederek Baran’ın yanına gider. Bella yine hiç istemeden büyük bir olaya yardım ve yataklık etmiştir. Fakat bu sefer, hem Hazar’a hem de Kalender’e karşı çok zor durumda kalacaktır.
Möhteber’in psikopat tavırları, başta Nazgül olmak üzere tüm konak halkının dikkatini çekmiştir. Delil toplamakta bir dünya markası olan Nazgül tüm Bozokları, Möhteber’in kumalarını öldürdüğüne inandırmaya çalışır. Artık herkes Möhteber’in, Asiye ve Ayşe’yi çeşitli tencere yemeklerine malzeme ettiği konusunda hemfikirdir. Tabii bundan sadece Gökhan’ın ve Hazar’ın haberi yoktur. Onlar hala annelerini aramaktadır. Bozok Konağı, Möhteber’in anlaşılmaz tavırları ve Asiye’yle Ayşe’yi arama işleriyle uğraşırken Şirin, Baran’la birlikte Erciyes’te erken balayı yapmaktadır. İki âşık, dünyanın en mutlu insanlarıdır. Bella’nın sayesinde Şirin’in şimdilik konakta yokluğu da hissedilmemektedir. Bella, kocası dâhil herkese bir süreliğine yalan söylemekte, rol yapmaktadır. Möhteber insafa gelip Asiye ve Ayşe’yi bıraktığında Şirin de Baran’la nikâhını kıymak üzeredir. Bu yüzden Bella, konak halkına gerçekleri söyleyebilecektir. Bella’nın, Baran ve Şirin’in kaçıp evlendiğini ve üstelik bunu başından beri bildiğini söylediğinde tüm oklar Bella’ya çevrilir. Kalender’in oğulları, Şirin’i almak için yola çıktığında Şirin ve Baran, nikâhlarını kıymak üzeredir. Şirin, sonunda Baran ile kavuştuğunu sandığında karşısında üç abisini görür. Herkes, Şirin’in iki dudağının arasından çıkacak olan kelimeye bakmaktadır. “Evet” mi, “Hayır” mı?
Şirin, Baran’a “evet” demiştir fakat bahtsız aşıklar yine evlenememiştir. Şirin, artık kesin kararlıdır. Babasının rızası olmadan ve Baran kendini aklamadan asla evlenmeyecektir. Tüm engelleri, sadece aşkıyla aşabileceğine inanmaktadır. Fakat şimdilik bu imkansız görünmektedir. Çünkü ne Kalender evliliklerine rıza gösterir ne de Baran teslim olmaya razı olur. Şirin’in eve dönüşüyle Bella’nın çevirdiği oyunlar da ortaya çıkmıştır. Kalender, Bella’ya ödül niteliğindeki cezayı keser. Bella, yeniden Bozokların yeni gelini olmuştur. Fakat konakta adeta devrim niteliğinde bir değişim olmuştur. Kamilla, başladığı psikolojik tedaviyle adeta kanatsız bir meleğe dönüşmüştür. Tüm konak halkını yemeğe götürür. Onlar yemekteyken Bella, kimsenin tahmin bile edemeyeceği bir manzarayla tesadüfen karşılaşır. Bir çadırkent dolusu Kalender Bozokzedeyle karşı karşıyadır. Hazar ve Bella, el ele verip bu yanlış anlaşılmayı ve mağduriyeti ortadan kaldırmaya çalışırlar. Kamilla’nın konağa getirdiği barış havası, Afet ve Nazgül’ü harekete geçirir. Kamilla, nasıl meleğe dönüştüyse kaynanalar da bundan nasbini almalıdır. Fakat planın uygulama kısmındaki küçük bir karışıklıkla konak, şenlik havasına bürünür. Bu şenlikten Baran da nasibini alır. Kalender, sonunda Şirin’i Baran’a vermeye razı olmuştur. Zavallı Baran ve Şirin, Kalender’in bunu bile isteye söylediğini zannedip bayram etse de bahtsız bedevi aşıklarımızın mutluluğu yine bir kelebek ömrü kadar olacaktır.
Şirin ve Baran sonunda muradına erdiklerini düşünüyorken genç âşıkların yine hevesleri kursağında kalır. Çünkü Kalender, hiçbir şey hatırlamamaktadır. Yani Kalender’in kararı hükümsüzdür. İki âşık yine kavuşamamıştır. Kalender onu bu hale getiren hoşafın failini aramaya başlar. Tabii ki zorlanmaz. Her şey Bozok Konağı’nın entrika sorumlusu Nazgül’ün başının altından çıkmıştır. Kalender konakta yeni tedbirler almaya başlar. Bella ve Hazar, konaktaki hengâmeden fırsat bulduğunda Kalender’le konuşur. Kalender, bu mağduriyeti derhal telafi edecektir. Ve bir “Çadırkent” dolusu işçi ve ailesini konağa getirir. Konağa adeta bir şenlik havası hâkim olur. Tüm konak halkı, mağdur insanlara yardım etmek için elinden geleni yapar. Kalender, Baran’ın “Çadırkent” sakinlerine karşı iyi niyetini ve cömertliğini görmekte fakat görmezden gelmektedir. Bella ve Hazar’ın ısrarıyla Baran’a bir şans vermeye karar verir. Tabii bu şanstan çok ceza niteliğindedir. Baran, DGS’ye (Damatlık Geçiş Sınavı) girecektir. Sınavı başarıyla geçerse ancak o zaman Şirin’e kavuşacaktır. Baran, bu teklifi gözü kapalı kabul eder. Fakat bu sınav hiçbir sınava benzememektedir. Baran nerdeyse kırk katırla, kırk satır arasında seçim yapacak, işkencelerden işkence beğenecektir. Baran aşkından aldığı güçle bu sınavı geçeceğine emindir. Fakat Kalender’in sınavları ve sürprizleri bitmeyecektir. Bu sınavda Baran’ın aşkı mı yoksa Kalender’in inadı mı galip gelecektir?
Şirin’le Baran, sonunda muradına ermiş evlilik yolundaki ilk adımlarını atmışlardır. İki aşık artık sözlüdür. Fakat Baran’ın asıl sınavı şimdi başlamaktadır. Gidip teslim olması, verdiği sözü tutması gerekmektedir. Şirin de Kalender de bu konuda nettir. Fakat Baran, bir türlü teslim olmaya yanaşmaz. Şirin’le Baran’ın evliliğindeki tek engel maalesef bu değildir. Türkmen, onların evliliği için kendi evliliğini şart koşmuştur. Müsellim de Türkmen’in evliliği için kendi evliliğini şart koşmuştur. Bozok Konağı’nı zincirleme bir evlilik heyecanı sarmıştır. Türkmen, konakta seferberlik ilan etmiştir. Tüm kadınlar el birliğiyle Müsellim’i evlendirecektir. Müsellim’e uygun hiçbir aday bulamamışlardır ki, kader ağlarını örer. Elzem yeniden konağa gelir. Türkmen, sonunda abisini evlendirecek ve muradına erecektir. Fakat Müsellim’le Elzem’in yıldızları barışmaz. Türkmen yüzünden konak yeniden teyakkuza geçer. Kalender, düşmanı Boran Ağa tarafından geri getirilen Elzem’le ve onu Müsellim’le baş göz etmeye uğraşmaktadır. Ama asıl derdi Şirin’dir. Baran teslim olmadığı sürece içi rahat değildir. Duruma el koymaya karar verir. Fakat Baran, ondan önce davranmıştır. Şirin’in aşkı için özgürlüğünden vazgeçmiş, tüm suçlarının bedelini ödemeye karar vermiştir. Şirin, Baran’ı bir bilinmeze uğurlamaktadır.
Baran sonunda adalete teslim olmuştur, işlediği suçların bedelini ödemektedir. Fakat Baran’ı cezaevinde bekleyen tek şey, mahkûmluk değildir. Düşmanları da onun cezasını vermek için fırsat kollamaktadır. Şirin, tüm bunlardan habersiz Baran’ı özlemekte, gözyaşı dökmektedir. Kardeşlerini böyle görmeye dayanamayan abiler, küçük bir tatil organize ederler. Bozokları “çılgın” bir kamp tatili beklemektedir. Bu sırada Bozok Konağı’nda da sıradan çılgınlıklar yaşanmaktadır. Ayşe yeniden anne olmaya karar vermiştir. Bunun için yaptığı kuvvet macununu ne yapıp edip Kalender Ağa’ya içirecektir. Zavallı Kalender Ağa, yine eşlerinin hedef tahtası haline gelmiştir. Ayşe’nin tek amacı kuvvet macununu Ağa’ya içirmek, Asiye ve Möhteber’inki de buna engel olmaktır. Konakta “sıcak” savaş başlar. Bozok gençleri, konakta olup bitenlerden bihaber kampın tadını çıkarmaktadır. Fakat Bozok kadınlarının olduğu bir ortamda en olmaması gereken şey olur. Kamp ateşine turist kızlar da dahil olur. Entrikalar kraliçesi Nazgül duruma kendi yöntemleriyle el koyar. Fakat Nazgül’ün kurduğu komplo, başka birinin komplosuyla boyut değiştirir. Bozok kadınları bir bilinmeze götürülmektedir. Ne konaktakilerin ne de cezaevindeki Baran’ın bundan haberi yoktur. Çünkü onlar kendi canlarının derdindedir. Kalender hastanede, Baran da cezaevi koğuşunda ölümle pençeleşmektedir. Konak halkı üç ayrı yerde, üç ayrı şekilde uçurumun kenarındadır.
kaçırıldıklarını fark eden Bozok kadınları paniğe kapılır ve eşlerinden yardım isterler. Nazgül, bu esnada bile turist kızlardan hıncını almak için kolları sıvar ve karavanın içinde kavga etmeye başlarlar. Sonunda onları kaçıranın kim olduğu ortaya çıkar. Kuşkusuz ki bu kişi çok yakınlarındaki biridir. Çünkü Bozokların başının belaya girmesi için asla bir yabancıya gerek yoktur. Fenalaşıp hastaneye kaldırılan Kalender’in ise böbrekleri iflas etmiştir ve acilen organ nakli yapılması gerekmektedir. Tüm Bozoklar böbreğini Kalender’e vermek için seferber olur ve dört gözle test sonuçlarını beklerler. Asiye ve Möhteber, Kalender’in başına gelenler yüzünden Ayşe’yi suçlar ve durmadan onun üstüne giderler. Ayşe’nin ise tek istediği Kalender’in bir an önce sağlığına kavuşmasıdır. Hatta bunun için çok büyük bir söz bile verir. Eğer Kalender Ağa iyileşir de konağa iki ayağının üzerinde dönerse Ayşe memleketine geri dönecektir. Peki, Kalender Ağa iyileşebilecek midir? Kalender’in sağlık durumundan habersiz olan Hazarlar, Bozok kadınlarının peşine düşüp onları bulurlar ama yanlış anlaşılmalar sonucu tatillerine devam etmek yerine hep beraber tutuklu yargılanmak üzere cezaevine girerler. Şimdi herkes Bozok gençleri özgürlüklerine, Kalender de sağlığına kavuşabilsin diye dua etmektedir. Ve hayat her zaman olduğu gibi yine sürprizlerle çalacaktır Bozok Konağının kapısını.
Bozok Konağı’nda sıradan olmayan “olaysız” günler yaşanmaktadır. Kalender’in gelinleri ve oğulları hapisten çıkmış, Baran’la Şirin evlilik sözü almış, Kalender yürümeye başlamış, her şey şimdilik güllük gülistanlıktır. Konağın huzurunu ilk kaçıran İskender olmuştur. Çünkü Korkut malları bölüştürmeye karar vermiştir. Her zaman daha fazlasında gözü olan İskender bu paylaşımı kabul etmez. Erkeklerin mal bölüşümü kadınlara da dert olmuştur. Konaktaki birinci kuşak eltiler birbirlerine girerler. Bozok Konağı mal kavgasıyla alt üst olurken Afet’in de dünyası alt üst olur. Afet kendisiyle ilgili yıkıcı bir gerçeği öğrenmiştir. Bunu Gökhan’a söylediğinde hem Bozok Konağı’ndaki varlığından olacak hem de Gökhan’ı kaybedecektir. Yani o, öyle düşünmektedir. Bu şimdilik Bella’yla arasında bir sır olarak kalacaktır. Fakat Bozok Konağı’ndaki tek sır bu değildir. Kalender, yıllardır tek başına taşıdığı bir sırrı Kamil’e söylemeye karar verir. Kamil sırrı öğrendiğinde çok şaşırır. Çünkü, Kalender’in yıllarca tek başına üstlendiği sır gerçekten çok ağırdır. Bunu şimdilik kimse bilmeyecek, Kamil canı pahasına saklayacaktır. Bozok Konağı’nın sırları ve kapalı kapılar ardında yaşanan olayları tabii ki son bulmaz. İskender, Bozok erkeklerini ve Baran’ı allem edip kallem edip kandırır. Karılarından gizli, gece alemlere akarlar. Döndüklerinde karılarına yakalanmadıklarından ve yalanlarının ortaya çıkmadıklarından son derece eminlerdir. Fakat onların hesap edemedikleri şey; Bozok Konağı kadınlarının gerçeği ortaya çıkarmak gibi kötü bir huylarının olduğudur. Yine kadınlara yakalanmışlardır. Hazar, ikinci kez Bella’nın güvenini yıkmıştır. Baran ise daha sözlendiği günün ertesinde Şirin’e yalan söylemiş ve yakalanmıştır. Bu sefer kurtuluşları yok denecek kada
Bozok erkeklerinin yalanı ortaya çıkmış, karılarının eline büyük bir koz geçmiştir. Gelinler, kocalarına ağır bir bedel ödetecektir. Bozok Konağı yeni bir savaşa er meydanı olmuştur. Gelinler, büyük bir taarruz hazırlığındadır. Bu yaptıklarını kocalarının burnundan fitil fitil getireceklerdir. Gelinler, bütün mesaisini kocalarına verecekleri cezayı, yapacakları işkenceyi, ödetecekleri bedeli düşünmeye harcarlar. Kocalarına temiz bir sopa çekmeyle yetinmeyen gelinler, başka yöntemlere başvurmaya karar verir. Konakta büyük bir grev başlatırlar. Grevleri yeterince destek görmeyince bu sefer başka ceza yollarını düşünmeye koyulurlar. Kaynanaların ise gündemi farklıdır. Kalender Ağa’nın herkesten saklayıp yalnızca Kamil’e söylediği bir sırrın olduğunu öğrenmişlerdir. Bu sırrın ne olduğunu öğrenmeden tabii ki rahat edemeyeceklerdir. Sırrın açığa çıkması için Kamil’in konuşması, bunun için de Kötü Kamilla’nın sahalara dönmesi gerekmektedir. Kaynanalar, Kamilla’nın derinlere gömdüğü Kötü Kamilla’yı çıkarmak için elinden geleni yapar. Bu savaşta iyi Kamilla mı kazanacaktır yoksa kötü Kamilla mı bekleyip göreceklerdir. Gelinler, kocalarına verecekleri en büyük cezayı bulmuşlardır. Kocalarının ders alması için empati yapması, bunun için de gerçekten yer değiştirmeleri gerekmektedir. Bozok Erkekleri bu teklifi kabul eder. Bozok Erkekleri, yirmi dört saatliğine Bozok Konağı’nın gelinleri olmuştur. Fakat her birinin analarından emdiği süt burnundan gelmiş, dayanacak halleri kalmamıştır. Erkeklerin, bunun intikamını alması şart olmuştur. İntikam için öyle bir şey yaparlar ki gelinler yaptıklarına bin pişman olur. Fakat her şey için artık çok geçtir.
Bozok erkekleri eşlerine ders vermek için konağı terk etmiş, Baran’ın konağında ufak çaplı bir tatil yapmaktadırlar. Bu sırada eşleri, onları çok başka bir yerde bilmekte ve geri getirmenin yollarını aramaktadırlar. Kocalarını yabancı kadınlara kaptırmaya niyetleri yoktur. Herkes sevdiğini döndürmek, kendini affettirmek için dalavereye başvurunca Baran da onlardan eksik kalmaz. Şirin’i can evinden vuracağı bir oyun kurmanın peşine düşer. Fakat oyun tersine döner. Baran, kendi kurduğu tezgâhın kurbanı olur. Kurduğu oyunun içine düşen sadece Baran değildir. Bozok gelinleri, kocalarının çevirdiği dolapları öğrenince vakit kaybetmeden karşı atağa geçer. Bu sefer en büyük kozlarını oynayacak, Nazgül’ün son zamanlardaki en büyük silahını, hamileliğini kullanacaklardır. Fakat Bozok Konağı’nda kullanılan her silah gibi bu da ters teper. Çünkü gelinlerin adı bir kez yalancı çobana çıkmıştır. Ne yapsalar da erkekleri kendilerine inandıramazlar. Fakat Kağan karısına inanmamanın faturasını çok ağır bir şekilde ödeyecektir.
Nazgül’ün oyunla başlayan doğum serüveni gerçeğe dönmüş, Bozoklar yeni torunlarını kucaklarına almıştır. Konağa gelen yeni bebek, beraberinde yeni umutlar getirse de Bozok Konağı’nı sıkıntılı günler beklemektedir. Çünkü Kalender Ağa ortadan kaybolmuştur. Kimse nerede olduğunu bilmemektedir. Fakat şimdilik konağın, Kalender Ağa’dan daha büyük sorunları vardır. Afet’in sırrını herkes öğrenmiştir. Konaktakiler bunun şokunu atlatamamışken davetsiz bir Tanrı misafirini kapılarının önünde bulurlar. Bu misafir, Afet’in yarasına bir nebze de olsa merhem olmuştur. Kaynanalar, bütün enerjilerini Kalender Ağa’yı bulmaya harcayacakken öncelikleri değişir. İlk hedefleri Gökhan’ın çocuk sahibi olmasını sağlamaktır. Bunun için Kalender Ağa’nın yokluğunu fırsat bilip bir yarışma düzenlerler. Yarışmadan da umduğunu bulamayan kaynanalar, başka planlar yapacakken Ayşe herkesten önce davranır. Ayşe’nin emrivakisi konakta şok etkisi yaratır. Afet, bir yol ayrımının başındadır. Ya her şeyi bırakıp gidecektir ya da yaşanan herşeyi sineye çekecektir. Fakat kimsenin hesaplayamadığı bir üçüncü seçenek daha vardır. Afet, neyi seçecektir?
Ayşe’nin kendine gelin diye konağa getirdiği kadın bambaşka biri çıkmıştır. Ve artık Helga, konağın en önemli misafiridir. Bu davetsiz misafir tabii ki kaynanaları ve en çok da Gülistan’ı rahatsız etmiştir. Çünkü İskender, Helga’ya hava atmak için abisinin yokluğunu fırsata çevirmiş, ağa rolünü üstlenmiştir. Kalender dönmeden kadınların Helga’dan kurtulması gerekmektedir. Kalender’in yokluğundan istifade eden sadece İskender değildir. Müsellim de yıldırım nikâhıyla Elzem’le evlenmiş, sıra Türkmen’e gelmiştir. Nikâh eğlencesinde kaynanalar, planını çoktan yapmıştır. Bir taştan bir kuş sürüsünü vuracaklar; hem Helga’dan kurtulacak hem de Gökhan’ı baş göz edeceklerdir. Planlarının tıkır tıkır işlediğini zannettiklerinde hiç hesaba katmadıkları bir facianın eşiğine gelirler. Kaynanaların planı ters tepmiş, kabak Gülistan’ın başına patlamıştır. Korkut, Kalender’in yokluğunda iktidarı eline alır. Şirin, Baran’la evlenecektir. Şirin, babası olmadan evlenmeye yanaşmasa da son anda aldığı bir telefonla kararını değiştirir. Kalender, sonunda yerini belli etmiş, ne olursa olsun Şirin’in evlenmesini istemiştir. Bu, onun belki de son isteğidir. Şirin, evlenmeye ikna olur. Baran’la nikâh masasına oturduğunda nikah memurunun o meşhur sorusuna “doğru” cevap vermenin hiç de kolay olmadığını anlar.
Şirin’le Baran yine evlenememiştir. Evlenemedikleri gibi Baran, yine nezarethaneye düşmüştür. Fakat Şirin bu kez pes etmez. Baran için mücadele edecek, nikah memurunu şikayetten vazgeçirecektir. Ancak öyle bir nikah memuruna denk gelmişlerdir ki Şirin, Baran’ı kurtarayım derken kendisi de kelepçe yemiştir. Bu sefer de konak halkı, Şirin’i kurtarmanın peşinde düşer. Kalender Ağa, ortalarda olmadığı için konak nüfusunu nezarethaneden kurtarmak kolay olmaz. Nikah memuru Mülayim’in yanına giden, soluğu nezarethanede almaktadır. Mülayim denen demirden leblebiyi çatlatmayı, keçilere taş çıkaran inadı kırmayı başaran, kimsenin tahmin bile edemeyeceği bir kişidir. Kamilla, sır gibi sakladığı yöntemiyle Mülayim’i inadından vazgeçirir. Bozok erkekleri, özgürlüklerine kavuşur. Kaynanaların gündemi, nezarethanedeki oğulları değildir. Onlar Kalender Ağa’nın derdindedir. Hala kimse haber alamamaktadır. Yani onlar öyle sanmaktadır. Oysa Kalender’in konakta olan herşeyden haberi vardır. Sadece şimdilik güç toplamaya çalışmaktadır. Kağan’ın nezarethaneye girmesiyle Nazgül, sütten kesilmiş, konaktaki bebekler açlık sınırına gelmiştir. Fakat süper baba Kağan içerden kurtulur ve oğluna bir süt anne bulur. Fakat yine Nazgül’e yaranamaz. Çünkü bulduğu, süt ana değil süt Anna’dır. Kağan yine Nazgül’ün beddua alanına girmiştir. Afet, sütün anadan mı, Anna’dan mı geldiğine bakmadan bebeğini doyurmakta, ona gözü gibi bakmaktadır. Fakat, korktukları başına gelir. Görevliler, Garip Bebek’i almaya gelmiştir. Afet, Garip’i, canı pahasına bile olsa vermemeye yemin etmiştir. Yeminini tutar. Afet, artık Garip’siz bir hayat düşünmemektedir.
Kalender Ağa, sağlığına kavuşup konağa geri dönmüş, Baran’la Şirin sonunda evlenebilmiştir. Bozok Konağı’nda gerçekten bir bayram havası vardır. Fakat Bozokların hiçbir sevinci bir günden fazla yaşanamadığı için işler yine karışır. Çünkü Kalender Ağa’nın gelişiyle birlikte Helga’nın da yeniden konakta arz-ı endam etmesi, Kalender’in eşlerini fazlasıyla rahatsız etmeye başlamıştır. O da yetmezmiş gibi sır, hala sırrını korumaktadır. Fakat Kamilla’nın ulaştığı bir harita ile kaynanalar sırra ilk defa bu kadar yaklaşmıştır. Kadınlar, haritanın gösterdiği yere ulaştıklarında artık sırra ulaştıklarını sansalar da öyle olmaz. Çünkü sır, başka bir sırrı doğurmuştur. Kaynanalar ve Kamilla, ne yapıp edip bu sırra ereceklerdir. Bunun için başvurmadık yol bırakmazlar. Baran’la Şirin tarafında da durum güllük gülistanlık değildir. İki aşık, balayında da hem birbirleriyle, hem de talihsizlikleriyle boğuşmaya devam etmektedir. Bozok Konağı’nda ise Kalender, Helga ile oldukça yakınlaşmış, adeta bir kültür elçisi gibi Helga ile ilgilenmeye başlamıştır. Fakat kimsenin bununla ilgilenecek fırsatı yoktur. Herkesin gündemi farklıdır. Kağan, Nazgül’ün lohusa depresyonuyla uğraşmakta, kaynanalar sırrın peşinde bir oraya bir buraya koşturmaktadır. Bella ise birkaç gün sonra askere göndereceği kocasıyla zaman geçirmenin fırsatını kollamakta, için için üzülmektedir. Beklenen gün gelip çattığında tüm Bozok Konağı’nda bir bayram havası yaşanır. Kalender Ağa, bir oğlunu daha askere gönderecektir. Hazar, davullarla zurnalarla askere uğurlanır. Bu düğün- bayram, Bella’nın zor zamanlarının da başlangıcıdır.
Hazar askere gitmiş, Bella konakta tek başına kalmıştır, yani öyle hissetmektedir. Fakat ne Kalender Ağa’nın, ne de eltilerinin onu yalnız bırakmaya niyeti yoktur. Hep birlikte bu günleri atlatacaklardır. Hazar’ın gidişi şimdilik sadece Bella’yı etkilemiş gibi görünmektedir. Çünkü konaktaki herkesin ayrı ayrı gündemleri vardır. Kaynanalar, kutuya kafayı takmış, onu açmayı nerdeyse izzet-i nefis haline getirmişlerdir. Tam da tüm çareleri tükettiklerini düşündükleri anda Kalender’in üstün sezgileri ve kurnazlığı sayesinde başka bir sırrı deşifre ederler. Helga, gerçekten ajandır. Ve Kalender’in sırrı için Adana’ya gelmiştir. Kalender, bunu ifşa etse de belgeleyememekte, Helga’yı itiraf ettirememektedir. Bunun için işin uzmanına yani eşlerine başvurur. Üç kaynana Helga’yı, kendi yöntemleriyle bülbül gibi öttüreceklerdir. Kaynanalar, bu yöntemleri öyle abartır ki kendileri bile şaşırırlar. Helga, sonunda itiraf eder ama kaynanalar yine sırrın, sırrına erememiştir. Hazar’ın yemin töreni gelip çattığında Bella, Kalender ve oğulları soluğu Isparta’da alır. Hazar’ı üniformalar içinde gören Bozoklar çok duygulanmış, Hazar’la bir kez daha gurur duymuşlardır. Hazar, dağıtım izni için bir günlüğüne Adana’ya gelmiştir. Bella’dan mutlusu yoktur. Hem kocası bir günlüğüne de olsa yanındadır hem de tamamen kavuşmalarına sadece dört ay kalmıştır. Yani o öyle sanmaktadır. Çünkü Hazar’ın dönüp dönemeyeceği bir muammadadır. Savaşa gidecektir. Bella, her şeyden habersiz, kocasını yeniden askere uğurladığında konakta yeni bir kız isteme hazırlığı başlamıştır. Sonunda Dilan’la Ferhat kavuşacaktır. Kız isteme töreni, Hazar’ın acı haberiyle bölündüğünde; her şeyden habersiz olan Bella, dünyanın en güzel haberini ailesiyle paylaşmak üzeredir.
